Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Ordu’da fındık fiyatının 65 TL olarak açıklanmasını bekleyen Ordu halkına 54 TL fiyat verdiğinden olsa gerek, konuyu bir şekilde Fatsa’nın Efsane Belediye Başkanı Terzi Fikri’ye getirdi, onu eleştirdi ve hatta ona terörist demeye getirdi...
Verilen fındık fiyatını unutturup yeni bir gündem yaratmak amacıyla, Terzi Fikri hatırlatmasını hangi danışmanı yaptıysa, o danışmanın daha dünyadan haberi yok!..
Çünkü Terzi Fikri aradan kırk yıl geçmiş olmasına rağmen, Fatsa’da hâlâ bir efsanedir...
Efsanedir diyorum çünkü bugün Fatsa’da Ak parti ilçe yönetiminde yer alan kişinin evinin duvarında bile Terzi Fikri’nin (Fikri Sönmez’in) fotoğrafı asılıdır.
Çünkü Fatsalılar, 1979’da Fatsa’da, CHP, AP ve MSP gibi partilerin olmasına rağmen! Terzi Fikri’yi ezici çoğunlukla bağımsız belediye başkanı seçmişlerdir.
Terzi Fikri, seçildikten tam 8 ay sonra tarihe geçmiştir...
Terzi Fikri, Karadeniz bölgesinde emekçiler ve köylülerle birlikte mücadele yürüttü. “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerini örgütledi.
O mitinglerde
“Bu soygun ve sömürü düzeninin beyleri, ağababaları, faizcileri, karaborsacıları bizleri yıllar boyu kendilerine köle etmişlerdir.
Bugün fındığımız para etmiyorsa, hayat pahalılığı varsa, her gün zam zulüm varsa... Halkımızı partilere bölerek, halkımızı eğitimsiz bırakarak, acımasızca bizi sömürmüşlerdir. Ben ne yaptıysam halkım için, halkımla beraber yaptım.” diye seslenmiştir Fatsalılara...
O dönem Fatsa'nın en büyük sorunlarından biri çamurlu yollarıydı. Kanalizasyon yetersizliğinden ötürü her yer haşere ve mikropla dolu olduğundan halk hastalıktan kırılmaya başlamıştı. Fatsa'nın hastalık taşıyan çamurlu yollarına çare oldu Terzi Fikri...
Halk komiteleri kurdu, gece gündüz Fatsalılar için, Fatsalılarla birlikte çalıştı. İki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla halkın belediye yönetimine doğrudan katılımını sağladı. Kurduğu bu komiteler aynı zamanda, belediye çalışmalarını denetlerdi...
Özellikle rüşvet ve karaborsanın üzerine giden Terzi Fikri, belediyenin tüm borçlarını kapattıktan sonra çalışanların ücretlerini de düzenli ödemeye başlamıştı. O dönemki muktedirlerin yapamadığını 8 ay gibi kısa bir sürede yapınca, iktidarın gözüne batmış ve dönemin başbakanı Süleyman Demirel, toplumsal gerilimi daha da yükseltecek şu cümleyi kurmuştur;“Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın.”
Fatsa AP, CHP ve MSP ilçe başkanlarının; “Fatsa'da komünist işgal yoktur. Fatsa'da ateş ile barut yok, böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?” açıklamalarına rağmen iktidar tarafından Fatsa’ya“nokta operasyonu” yapılmış, operasyonu bizzat kenan evren yönetmiştir.
Hiç bir güvenlik sorunu olmadığı halde, sokağa çıkma yasağı konulan Fatsa’da, Fatsalılar, dövülmüş, işkence görmüş ve 400’den fazla kişi gözaltına alınmıştır.
Fatsa’nın Efsane Belediye Başkanı Terzi Fikri, 11 Temmuz 1980’de gözaltına alınmış, 12 Eylül’ün işkenceleri altında 4 Mayıs 1985 günü cezaevinde kalp krizi! sonucu yaşamını yitirmiştir.
Ölümünün üzerinden 37 yıl geçmesine rağmen Cumhurbaşkanı’nın konuyu hiç alakası olmadığı halde Terzi Fikri’ye getirmiş olması Karadeniz halkını kamplaştırmaya ve bölmeye yönelik talihsiz bir açıklama olmuştur.
Çünkü Fatsalılar için Terzi Fikri demek halkla beraber, halk için, halkın yararına gerçek sosyalist bir yerel yönetimi deneyimlemiş olmak demektir.
Bugün CHP’li belediyelerle birlikte, AKP’li belediyelerin de gerçekleştirmeye çalıştığı “Sosyal Belediyecilik” anlayışını Türkiye’de ilk kez gerçekleştiren kişidir Terzi Fikri...
Bir zamanlar 12 Eylül, 28 şubat gibi tüm darbelerle hesaplaşmak için yola çıkan Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Terzi Fikri’yle hesaplaşmak istemesine, en güzel cevabı Fatsa halkı vermiştir;
“Fındıkta sömürüye son!”
“Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa'ya
O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla
Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz Fatsa'nın sırtından!
Emek hakkının sımsıcak çıplaklığını”
Can Yücel