Uzunca bir süredir Çeşme kamuoyunda tartışılan, yerel ve ulusal basında da neredeyse hemen hemen her gün yer alan ve Çeşme Halkı’nın da büyük tepki gösterdiği, Çeşme Meydan Düzenme Proje’si kapsamında yapılan büfeler Tarihi Çeşme Kalesine gölge düşürdü.
Hemen baştan belirteyim, Çeşme Meydan Düzenlemesi Projesine kesinlikle karşı değilim.
Her ülkenin ve kentin kalbinin attığı, insanların hınca hınç doldurduğu simgesel tarihi meydanları vardır. Bu meydanlar coşkulu kutlamalara sahne olduğu gibi mitinglere ve büyük halk hareketlerine sessizce tanıklık ederler. Moskova/ Kızıl Meydan, Almanya Dresden, Amsterdam -Hollanda/ Dam Meydanı, Selanik/ Aristoteles Meydanı, İstanbul/ Taksim Meydanı, Ankara, Tandoğan Meydanı gibi.
Ve bu meydanların hiç birisinin önünde halkın yararına dahi olsa ticari bir yapı göremezsiniz.
Çeşme Meydan Düzenlemesi Projesi, çok uzun süredir bilinen bir proje olup önceki dönem Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç tarafından hazırlanmış, projeyle ilgili gerekli görülen istimlak ve dava süreçlerinde sona gelinmişti. Ancak 2019 yerel seçimlerinde genel merkez kendisini değil de M. Ekrem Oran’ı aday gösterince, projeyi gerçekleştirmek şimdiki belediye başkanı M. Ekrem Oran’a kaldı lakin tek bir farkla.
Muhittin Dalgıç tarafından hazırlanan projede Tarihi Çeşme Kalesinin önü tamamen açık olup, büfe adı altında dört ucube yoktu.
Aynı zamanda 2020 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesine alınan, 514 yıllık Tarihi Çeşme Kalesinin önüne, normal vatandaş çivi bile çakamazken nasıl olur da Anıtlar Kurulu böyle bir yapıya izin verir anlaşılır gibi değil!
Bana çok da gerçekçi gelmiyor...
Diyelim ki Anıtlar Kurulu böyle bir karar verdi, yasal ya da değil sorgulamayacak mıyız? İtiraz etmeyecek miyiz? Bir kenti kent yapan tarihi değerlerimize sahip çıkmayacak mıyız?
Elbetteki çıkacağız!
Bundan önce üç beş kişi para kazanacak diye acımasızca RES, JES, Taş Ocağı, Büyük Çeşme Projesi adı altında Çeşme’ye ve Çeşme’nin doğasına saldıranlarla nasıl mücadele ettiysek, kentimizin tarihine ve kültürüne de aynı şekilde sahip çıkacağız.
Ayrıca kendisini sosyal demokrat olarak gören CHP’li bir belediye başkanı, kendisini seçen Çeşme Halkı’nın büyük tepkisine rağmen, “Eğer ortada bir rant varsa o rant, Çeşme halkınındır” gibi oldukça da çirkin bir söylemle büfe yapmaya devam eder mi? Bu anlayışın otoriter, tek adam yönetim anlayışından ne farkı var.
Ayrıca on adım ilerisi ya da gerisi dururken neden inatla Tarihi Çeşme Kalesi’nin önü...
Biz de burada iyi niyet görmüyoruz.
Nedir bu büfe sevdası!
Halka rağmen, halk için bir şey yapılamaz ve unutma!!! Sen kendine tek adamı örnek almış olabilirsin ancak seni seçen bizler de AKP seçmeni değiliz.
Görülen o ki Başkan! daha Çeşme Meydanını bitirmeden Halk meydan hareketini başlattı.
Haydi Başkan!
Çeşme Aileni dinle, al eline balyozu kendin yık o ucubeleri 514 yıllık Tarihi Çeşme Kalesinin önünden.