MENÜ
İzmir 22°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
MÜNİR ÖZKUL
Selma Artar
YAZARLAR
4 Ocak 2022 Salı

MÜNİR ÖZKUL

Yeni bir yılın, ilk haftasından herkese merhaba...

2021 yılının ilk haftasında; “Yeni Yıl Zamlarla Geldi” diye yazmışım köşe yazımda, 2022 yılının ilk haftasında da değişen hiç bir şey yok!

Bu hafta çocukluğumun Mahmut Hocası, Münir Özkul’u yazmak istedim. Sizleri bilmem ama şimdiki çocuklara bakınca Münir Özkul’un filmleriyle büyüyen şanslı bir kuşak olarak görürüm hep kendimi. Gerçekte hiç tanışma fırsatım olmadı kendisiyle. Ne zaman televizyonda onun filmlerinden birisini bulsam eve sıcacık, samimi bir hava yayılır, kendimi filmin içinde bulurum.

Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca Lisesi’nin tatlı sert müdür yardımcısı “Kel Mahmut’tu” Öğrencilerine kıyamazdı, onları evladı gibi görür, yüreği pamuk gibi olurdu.

Gariban, fakir ama iyi aile babası Yaşar Usta’ydı. Aç kaldı, açıkta kaldı, ailesi için, koca koca adamların önünde titrediği patronunun karşına delik pabuçlarıyla çıktı ve “Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var, binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. Hıh, sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar Usta!” diye baş eğmedi.

Sizleri bilmem ama ben en çok “Neşeli Günler” filmindeki eşi Saadet’le turşu suyu kavgasına tutuşan Kazım Efendi olarak çok sevdim. Adile Naşit ile birlikte Yeşilçam’ın ayrılmaz ikilisi oldular, çok sevildiler.

Turşu suyu  hala sirkeyle mi yoksa limonla mı daha iyi olur bilmem ama ikilinin tatlı atışmaları her zaman kulaklarımda.

Aradan onca yıl geçmiş olmasına rağmen ve kaç kez izlemiş olsamda, kanallar arasında dolaşırken Münir Özkul’lu bir filme denk gelirsem orada kalır, izlerken çocukluğumun o güzel günlerine de dalar giderim.

Oyunculuk kariyerine profesyonel anlamda ilk kez 1948 yılında ‘Aşk Köprüsü’ adlı tiyatro oyunuyla adım atan usta sanatçı, ardından Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’ye geçerek Fareler ve İnsanlar, Babayiğit, Yaz Bekarı, Çayhane gibi birçok oyunda rol aldı.

Münir Özkul’dan Ferhan Şensoy’a emanet edilen ‘Kavuk’

Özkul, 1968 yılında ‘Kanlı Nigar’ oyunundaki rolüyle İsmail Dümbüllü’den devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu 1989’da Ferhan Şensoy’a emanet etti.

Ortaoyun, meddah, tuluattı.

Yine kalabalık, sıcacık, aile filmlerinden olan Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Gırgıriye ve Görgüsüzler onun en çok sevilen filmlerindendir.

1972’de Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı. “Bizim Aile” filminde canlandırdığı “Yaşar Usta” rolüyle de 1977 Azerbaycan Film Festivali’nde özel ödül kazandı.

12 Eylül Cuntasını protesto etti ve İstanbul Şehir Tiyatrosundan istifa etti.

1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Münir Özkul’a “devlet sanatçısı” unvanı verildi.

Sayısız tiyatro oyunu, 400’ün üzerinde film ve dizi sığdırdı hayatına. 

Münir Özkul, dört kez evlendi ve üç çocuğu oldu. İlk eşi Şadan, ikinci eşi Suna Selen, üçüncü eşi Yaşar ve son eşi 1986’da evlendiği Umman Özkul’dur.

Güner Özkul, Hayriye Özkul, Ferdi Özkul adında 3 evlat sahibi olmuştur. 

Kızı Güner Özkul, babası için; “Müthiş erdemli, gururlu, namuslu, dürüst, uzlaştırıcı ve şefkatli birisiydi, parayla ilgisinin olmadığı gibi mala mülke önem vermezdi. Çok müdanasız bir insan. Hiçbir şeyden korkusu yok, hiç kimseye eyvallahı da yok. Canının istediğini yapar, istemediğini yapmaz, bu kadar. Ama bir yandan da inanılmaz saf ve temizdi.” der.

Uzun süre mücadele ettiği akciğer hastalığından dolayı 5 Ocak 2018’de Beyoğlu’ndaki evinde 93 yaşında aramızdan ayrıldı, yıldızlara karıştı.

Münir Özkul'un, Ferhat Şensoy’a; Ferhan Şensoy’un da en yakın arkadaşı Rasim Öztekin'e teslim ettiği “Dümbüllü Kavuğu” Şevket Çoruh’a teslim edildi. 

Biz de Şevket Çoruh’tan rica etsek,  “Dümbüllü Kavuğu’nu” yüzümüzü bir kere bile güldürmeseler de kıskanılıyoruz, uçuyoruz, şahlanıyoruz, diye bizlere  20 yıldır tiyatro oynayan iktidara teslim etse...

Münir Özkul’da, Muhsin Ertuğrul, Haldun Taner, Sadık Şendil, Ertem Eğilmez, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Zeki Alasya, Kemal Sunal, Ferhan Şensoy, Rasim Öztekin gibi “Unutamadıklarımız” arasında...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme