Ne yaşıyoruz?

Bir kız çocuğu 8 yaşında yaşamdan koparıldı...

O sevecen gülüşüyle; arkadaşlarının arasında coşkulu el çırpışıyla izlediğimiz "Narin" kız...

Vahşice işlenen bir cinayetle ve belki de bir köyün tümünün bildiği yöntemle ortadan kaldırıldı!

Öldürdüler...

Cesedini çuval içinde dere yatağına gizlediler!

Yokettiler!

Yürek sızısı duymadan para hesabıyla gizleme pazarlığı yaptılar!

Ahlak çöküntüsü yaşamadan hiç bir şey bilmiyormuş gibi arama çalışmasına gittiler!

Günahsız olduklarından bir de camide namaza durdular!

Tüm bunları yapanların insanlıkla nasıl bir bağı olabilir ki?

"Toplumun hassasiyeti, duyarlılığı konusunda, acımasızca katledilen Narin bir dönüm noktası oldu diyebilir miyiz?" diye soruyor Atilla Köprülüoğlu dostum sosyal medya hesabında...

Nasıl olacak?

Sosyal medya hesaplarının klavyesi arasına sıkışmış çığlıklarla böyle bir oluşumdan söz etmek olası mıdır?

Bir toplum en üst düzeyde katılımla tepki gösterebildiği zaman, o duyarlılığı içtenlikle ortaya koyduğu zaman "Narin" olayı bir dönüm noktası olabilirdi!

Ama bugün bakıyoruz...

Büyük kentlerdeki küçük toplulukların eylemleri bile polisle bastırılıyor; kalabalıkların sesi kısılmaya çalışılıyor...

Böyle bir ortamda toplumsal duyarlılığı yükseltmek, sesini duyurmak elbet olanaksızdır...

Oysa....

Bakıyorsunuz...

Cumhurbaşkanı, bakanlar...

Tüm yetkililer...

"Sonuna kadar bu davanın takipçisi olacağız" diyorlar...

Neler oluyor?

Aşağıdan-yukarıdan, sağdan-soldan ölçsen yüz-yüzelli metreyi geçmeyen bir dörtgen içinde aniden yok oldu narin!

Ve bir-kaç saat içinde katledildi!

Arandı-tarandı...

Araştırıldı, soruldu, soruşturuldu...

Kimse görmedi, bir ses duymadı, ne olduğunu bilemedi!

Üç maymunu oynadı herkes!

Bir minik yavrunun cesedi ortaya çıktı...

Hala bütün köy sessizliğini korumaya çalışıyor...

Olayı gizemle örtmenin peşindeler...

Ah şu feodal yapı!

İşte o feodal yapının etkileri net biçimde ortada; her şeyi açık önümüze koyuypor!

Ne diyor AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu:

"Bilip de bugün söyleyemeyeceğimiz, söylenmemesi gerekenler vardır. Bizim aileyle iyi ilişkilerimiz vardır ve bunu gerektirir. Zamanı geldiğinde söylenir..."

İster feodal yapının gereği, ister siyasi yapılanmanın gereği olarak değerlendirin!

Bir ailenin 24 ferdi kendi öz evladını öldürmek, cesedini ortadan kaldırmak suçlamasıyla gözaltında...

Var mı dahası?

Haydi şimdi tepki göstermeye devam...

Olayın aydınlatılması mücadelesine katkı sağlamak için ne geliyorsa yapalım...

Yapalım da...

Gazetecileri tehdit ederek...

Olaya tepki gösterenleri engelleyerek, gözaltına alarak değil...

Bir daha "Narin" olayı yaşanmasın, "Narinler katledilmesin" diye yapılacakları somut olarak ortaya koyarak...

Narin'in katillerini en ağır biçimde cezalandırarak yapalım...

Geçmişteki örnekleri gibi "unutulan" değil...

"Unutulmayacak" olsun NARİN!