Sert bir rüzgar esti...
Üzerimizdeki çöl tozları dağıldı!
Güneşin gülen yüzünü gördük; sıcaklığını hissettik...
İlkbaharın kokusunu içimize çektik; doğanın yeniden fışkırışını, yeşilin günden güne renk değişimini izlemeye koyulduk...
Doğanın renk cümbüşüne duyarsız kalır mı insan?
Kalktı yüreğinden gelen sesle, kararlı, emin adımlarla bir yürüyüş başladı...
Üzerindeki yılgınlığı, sinmişliği, baskıyı, yılların yorgunluğunu attı bir kenara...
Soluk aldı, umutlandı, umut dağıttı!
"Buraya kadardı" deyiverdi işte!
"Ben buradayım, son sözü de ben söylerim" dedi ve çıktı ortaya!
E ne diyelim?
Hoş gelişler ola!
X
Ekonomik baskı bunaltınca...
Hak ve özgürlükler kısıtlanınca...
Adalet terazisi bozulunca...
Anayasa tanınmayınca...
Kanunlar askıya alınınca...
Üniversiteler baskılanınca...
Milli eğitim tarikatlar eliyle düzenlenir olunca...
İşsizlik tavan yapınca...
Emekli sokaklarda bağırmaya başlayınca...
Yoksulluk artınca...
Gelir adaletsizliği dayanılmaz boyuta ulaşınca...
Esnaf kan ağlıyorsa...
Toplum yaşamını kredilerle, kredi kartlarıyla bir düzene sokmaya çalışıyorsa...
Dikiş tutmaz oluyor!
Terzi kendi söküğünü dikemez oluyor!
X
İşte öyle bir şey oldu...
O sert rüzgar, yeni bir oluşumun, farklı bir geleceğin kapısını araladı...
Toplumun geleceğe olan umutlarını çoğalttı...
İktidara "kart göstermek" bir yana; sert bir uyarıda bulundu!
X
Bu değişime "duygusal" diyenler...
"Yerel seçim ne var bunda" düşüncesiyle bakanlar olabilir, doğalır...
Ama...
Yukarıda sıraladığımız etkenlerle birlikte değerlendirmek gerektiğini mutlak unutmamalıdırlar...
Tabloyu "değersizleştirmeye", "hafif bir geçiş" gibi göstermeye çabalayanların da görmesi gereken bir gerçekliktir sorunlar!
Unutulmamalıdır ki...
Her şey yerelde başlar, genele yayılır!
Dileriz bu umutlu yürüyüş olumlu adımlarla, halkın umut ettiği alanda buluşur...
X
Bakınız...
Elbette bu yerel seçimle birlikte sorunlar bir anda bıçak gibi kesilmeyecek; yok olup gitmeyecek!
Ekonomi "şıp" diye düzelmeyecek...
Enflasyon uyuyup kalkınca düşmüş olmayacak...
Asgari ücret, emekli maaşları bugünden yarına yükselmeyecek...
Halkın alım gücü bir anda artmayacak...
Hak ve özgürlükler bir anda sağlanmış olmayacak...
Yani yaşamımız bir anda değişmeyecek...
Ancak...
Elinde daha 4 yıllık bir iktidar güvencesi bulunan AKP-MHP ittifakı bundan böyle omuzlarında daha ağır bir yük hissedecektir...
Toplumun uyarısını ciddiye alacaklardır!
Alınmamasının sonuçlarının ne olacağını kuşkusuz biliyorlardır!
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmamalı!
Öyle değil mi?
X
Daha kazananların mazbatasının verilmesi konusunda yapılanlara; iptallere, muhalefetin itirazlarının değerlendirilmeden sonuçlanmasına...
Kaybedilen belediyelerde "yangından mal kaçırırcasına" ihalelere; kasaların boşaltılmasına bakılırsa...
Süreç zor aşılacak!
Öyle ya da böyle aşılacak!
Tablo iktidarın önümüzdeki günlerde yapacaklarının da aynası oluyor!
X
Yerelde ve genelde anket şirketlerinin hiç bir sonucu göremediği seçim oldu...
CHP'yi ve yeni yönetimini hor-küçük görenler; sığ-ilkesiz hareket etmekle suçlayanlar; aday seçimini kalitesiz-dengesiz ve özellikle de liyakatsiz bulanlar büyük yanıldı!
Partilerinin kendilerini aday göstermemesiyle ortalığı ayağa kaldıranlar, istifa edenler, adaylarının kazanmaması için adeta çaba gösterenler iki yönlü kaybettiler; en önemlisi de siyasal yaşamlarını bitirmiş olmalarıydı!
CHP'nin yitireceğini düşünüp yerelde ve genelde "tatlı su kurnazı" görünümü veren gazete ve gazetecileri ise unutamayacağımız günler yaşadık!
Ve CHP yarıştan birinci çıktı ya!
"Ben dememiş miydim" diyenler; "işte bu değişim ses getirir" diye dövünenler bir çoğaldı! Güler misin, ağlar mısın?
X
Toplumu duygusal anlamda değiştiren bir seçim oldu...
Omuzlarında, kafasının içinde; tüm bedeninde baskı hissedenlerin üzerlerindeki ağırlığı attıkları, hafifledikleri, tebessüm ettikleri günler bugünler...
Sonuçta hiçbir şey ortaya çıkan tabloyu "umudun yükselişi" olmaktan ayrı tutamaz...
Çoğunluk "kibiri" ve "ben bilirimci" tavrı reddetmiştir!
Bu bir "hoş" geliştir...
Sayfa başına git