Futbolumuzun kara kaplı defteri kabardıkça kabarıyor!
Yönetimiyle, hakemleriyle, VAR odasıyla, kulüpleriyle, başkanlarıyla, yöneticileriyle ve "holigan" taraftar gruplarıyla...
Tartışmanın, olayların gündemden düşmediği bir süreç yaşıyor futbol dünyası...
Ne yazık ki...
"Bitsin artık bu çile; dinsin şu kaos ortamı; susturun şu başkan yönetici çoğunluğunu; alın artık ne önlem alacaksanız da ortam bir rahatlasın" diye çırpınıp duran bir avuç insan yeterli olmuyor!
Ve olaylara bir yenisi ekleniyor...
Barışın, kardeşliğin, erdemin, sevginin alanlarında sis bombaları patlıyor; yumruklar konuşuyor...
Yazık size!
X
Açın o kara kaplı defteri bir bakın...
Neler göreceksiniz neler!
Belleklerden asla silinmemesi gereken ölümlü tribün olayları da var orada...
Federasyonundan kulüplere gününe göre çıkıp olayları bir açıklamayla, küçük tribün, maç ve para cezalarıyla geçiştirip öteleme...
Bir de yıllar içinde sanki elde bulunsun diye çıkarılmış gibi görünen ama uygulamada ne denli etkin kullanıldığı henüz net görülememiş yasal düzenlemeler!
X
Kara kaplı defteri açınca...
Orada bugünlere gelişin yol haritası gibi olaylar sıralamasıyla karşılaşırsınız...
Bakınız her sayfasında neler var...
Hakemleri soyunma odasına kapatan başkan orada...
Takım otobüsünü kurşunlayanlar; olayları çözümsüzlüğe bırakanlar orada...
Sahayı basıp futbolcu kovalayanlar, yumruklayanlar...
Tribün olayları nedeniyle maç iptal eden hakemin "düdüğü asması"...
Futbolcuya köşe bayrağıyla vuranlar...
Havai fişekle tribün terörü yaratanlar...
Sahada hakem yumruklayanlar...
Her gün birbirlerine küfreden başkan ve yöneticiler...
TFF, MHK ve VAR odası üzerinden her gün istifaya çağrılanlar ama umursamayanlar...
Bir Süper Kupa maçını yaptıkları akıl almaz yanlışlarla ve çıkardıkları tartışmalarla oynatamayan ve hala koltuklarında oturabilen futbolun üst düzey yöneticileri...
Milli takım uçağında gazeteciye saldıran; teknik adamına küfürler savuran...
Şike, bahis oyunu söylentilerinin inanılmaz boyuta ulaşması...
Alt liglerin artık dayanılmaz boyuta ulaşmış "hak" arayışları...
Futbolun gelir-gider dengesizlikleri; kulüplerin ekonomik iflası; UEFA'nın cezalandırdığı kulüp sayısının giderek artması...
Ne ararsanız var!
X
İşte tüm bunlara gerekli önlemleri alıp geleceğe etkilerini bitirmek varken...
Günü kurtarmak için verilen cezalarla geçiştirdiğinizde...
Halil Umut Meler, Ankara'da başkan yumruğu yiyor!
Aynı H.U. Meler...
Trabzon'da iki kez durdurduğu oyunda, yan hakeminin kafasına yabancı madde atılmasına; oyun sürerken gözünün önünde sis bombası düşmesine karşın maçı tatil etme yetisini kendinde göremiyor...
Ve sonuçta sahada olaylar öyle bir patlıyor ki...
Haydi çöz çözebilirsen...
Şimdi sen çıkmış...
"Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın." diyorsun...
Kim inanır?
Kara kaplı defter daha ne kadar kabaracak bakalım?