"Sporu sevdik!..
Çocuksu düşlerimizle umutlarımızı çoğalttık...
Geleceğimizi parlatacaktık!..
Gün gelir de belki maraton koşacaktık İsmail Akçay gibi; Meksika'dan esintiler taşıyacaktık ülkemize çıplak ayaklarımızla; yüreğimiz kabaracak Dünya'yı turlayacaktık Hüseyin Aktaş gibi!..
Dünya'nın sırtını mindere yapıştıracaktık Yaşar Doğu, Ahmet Ayık, Muharrem Candaş gibi güçlenip!..
Ay'lı gecelerde uğruna uykuyu yeni güne ertelediğimiz M.Ali Clay gibi vuracak; ringi dans pistine çevirecektik belkide! Bir Celal Sandal, bir Seyfi Tatar daha yetişecekti güzel ülkemin verimli topraklarında!..
X
Mahalle aralarındaki çift kalelerde kimimiz Turgay Şeren, kimimiz Ali Artuner, Necmi Mutlu ve Sabri Dino'yduk panter misali!..
Yeşil gözü durmaksızın kıpraşan radyomuzda sesini duyduğumuzda Halit Kıvanç'ın, futbola olan tutkumuzun nasıl da büyüdüğünü silebilir miyiz uslarımızdan hiç!..
O plastik toplara her dokunuşumuzda birer Lefter, Metin Oktay, Can Bartu ve Baba Hakkı'ydık; Yusuf Tunaoğlu gibi bel kıran çalımlar atardık!..
Ve Metin Kurt gibi çizgi üstünde top sürerken ilkemiz "Herkes için spor'du!..
X
İzmirliyiz...
Her zaman ideallerimizle yaşadık, yaşıyoruz...
Göztepe'yle ışıdı futbol gecelerimiz UEFA Fuar Şehirleri Kupası'nda...
Alsancak Stadı'nın tel örgülerine tutunup, yaşanan zaferlere tanıklığımız vardır, o efsane doğarken!..
İşte o günlerin Gürsel'i, Nevzat'ı, Halil'i, Mehmet'leri, Çağlayan'ı, Fevzi'si, Nihat'ı ve Adnan Süvari ile adlarını sayamadığımız niceleri silinmez uslarımızdan...
Bayram Dinsel, Mustafa Denizli, Miço Mustafa ve Ayfer ile bütünleşen Altay yüreğimize yerleşti!..
Adam gibi adam Gode Cengiz, Erol Baş daha bir sevdirdi bize Karşıyaka'yı!..
Her daim mütevazi Altınordu gönüllerimizin takımı...
Koleje dönüşen yapısıyla İzmirspor geleceğin aydınlık yüzüydü!..
Anlayacağınız, bir zamanlar bizim yürekleri kadar büyük sporcularla yaşattığımız spor sevgimiz vardı!..
X
Değişen-gelişen dünya ile birlikte, aklın ve bilimin gücüyle spor da evrim geçirdi...
Sporun ekonomik gücü günümüzde özellikle futboldaki gelişimle birlikte akıl almaz boyutlara ulaştı. Bir anda dünyanın en büyük ekonomisi sıralamasında üst düzeye geldi...
Dünyayı sarsan savaşlar; kapitalizmin engel tanımaz varlığı; emperyalist güçlerin egemen olma hırsı...
İşte o spor sevgimizi de aldı yüreğimizden!..
X
Bakın evrene; güzelim ülkemize bakın, sporu sevmemiz için ne var önümüzde?..
Sporun her alanında dopingin üstünlüğünü!..
Şikenin gündemden düşmediğini!..
Şampiyon sporcu yetiştirmek yerine ithal edildiğini!..
Parayı, şikeyi, dopingi kullananların korunup-kollandığını!..
Ve tribün teröründe dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmiş kirli bir spor yapısı göreceksiniz!..
X
İzmir'e bakınca da...
Asırlık çınarlara cebindeki parayla gelip, spor adına hiç bir yatırım yapmadan, milyonlarca lira borçlandırıp giden; heyecandan, yarışmacı kimliğinden yoksun bırakılmış; salt yöneticilerin kendi egolarını tatmin noktasına çekilmiş kulüp yapılarıyla karşılaşacaksınız ne yazık ki!..
Spor sevgimizi çaldılar bizim!..
X
Bu satırlar anılar sepetinden çıktı!
"Değişen ne var?" diye düşünüyorum hafta sonu maşlarını izlerken...
Giderek zevksizleşen, izlenilir olmaktan çıkan, değeri çakılan, adı "Süper" öteye geçemeyen bir lig...
Bunca değer yitimine karşın, vıcık vıcık olmuş spor basınının "şişirmeye" çalıştığı büyüklükleri tartışılır olmuş takımlar!
Görmezlikten gelinen sporun diğer tüm dalları; başarılı sporcular, şampiyonlar, rekortmenler...
Sevinmeyi bile beceremeyen futbolcu, yöneticileri ve taraftarları!..
Ve spor federasyonlarına "doping cezalı" sporcuların iktidar yoluyla başkan seçildiği...
Tribünlerin giderek boşaldığı; tartışmaların her geçen hafta daha da çirkinleştiği, izlemenin olanaksızlaştığı, "kebabistana" dönüşen TV Spor programları görüyorsanız...
Hiçbir şey değişmemiş, ilkesizlik oturmuştur!
Güçlü olması gereken bir yapı ancak böyle çökertilebilir!"
X
Son on yıl içinde yıllar önce yayımlanmış bu yazıyı ikinci kez kullanıyorum...
Günümüze, yaşananlara nasıl da denk düşüyor!
Çok söze gerek yok...
Siyaset ve spora bakış açıları; sporun içinden gelmeyen iş çevrelerine, partililere teslim edilmiş bir yapı...
Ve işte sonuçları!
Spor sevgimizi çaldılar bizim!