MENÜ
İzmir
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
SOHBETLER
Ömer Önal
YAZARLAR
16 Mart 2019 Cumartesi

SOHBETLER

Bin dokuz yüz Yetmiş yıllarıydı, Hayati Akten’in terzi dükkânında ne güzel sohbetler olurdu. Müşteriler gelir dükkânda bulunan kumaşlardan kendilerine pantolon veya takım elbiselik kumaşı zevklerine göre seçerlerdi. Ölçüler alınır takım elbise seçen müşterilere hadi bakalım kumaşı ıslatalım diyerek onlara çay ısmarlaması için ısrar ederdik. Sonunda fazla ısrarlarımıza dayanamayarak müşteri çay ısmarlamak zorunda kalırlardı. Dükkânda çalışanlar olarak kimimiz dikiş makinesi başında pantolon diker, kimimiz ütü masasında ütü yapar, Patronda biçki masasında kumaşları keserdi. Bir mutluluk içinde bir birimizle sohbetler ederdik. Dükkân hiç müşterisiz kalmazdı.

Sürekli terzi dükkânımıza gelen dostlarımız olurdu. Yaz aylarında dükkânın önüne ikindi gölgesi geldiği saatler yan komşularımız bizi yalnız bırakmazlardı. Manifaturacı Recep Demiral, Aktaş Bakkaliyesi sahibi İsmail Aktaş, Konyalı manav Nebi Çatalbaş, Ayhan tuhafiye sahibi Ayhan Balkaş, Terzi dükkânın önünde oturup karşılıklı sohbet ederdik. Manifaturacı Recep abimiz dükkânından çıkıp bizim dükkânın önüne gelir bu gün çay ısmarlama sırası kimde? diye sorar biz birbirimize baktıktan sonra hayati ustanın kardeşi Hasan Recep abi bu gün sıra sende derdi. Recep abi de dün ben ısmarladım sıra bende olmaz deyip tartışma açardı. Recep abinin elinde kibrit kutusu, kim kırık kibrit çöpünü çekerse çayları o ısmarlayacak deyip kibrit çöplerini çekerdik.

Kırık kibrit çöpünü çeken çayları ısmarlardı. Çayları Sabahattin ağabeyden söylerdik. Sabahattin ağabeyden bir kere bile bayat çay içemezdiniz. Kahvehanesinde sürekli taze çay olurdu.

Sabahattin ağabey çok temiz ve kaliteli çay alırdı. Çay’ı taze demlediğinden midenize dokunmazdı. Bazı günler müdavim olan dostlarımız sohbet etmek için gelirlerdi. Rahmetli Hurşit Gürsoy amca belediyeden emekli olduktan sonra başka bir iş yapmıyordu. Evinde canı sıkıldığı zaman bizim yanımıza gelir eski yaşanmış hayat hikâyelerinden anlatırdı. Bayram İmerek amca, “kel Bayram” diye lakabı vardı. Hakkı Akbaykal tam karşımızda Martı Restoranın sahibi, rahmetli Hamit Çevik gibi birçok dost sohbetlerimize katılırdılar.

Bu kibrit çekiminde nedense çay söylemek hep bana kalırdı. Bir gün kibritleri ben tutacağım ve ben çektirmek istiyorum dedim. Birkaç kişiydik, hayır olmaz kibritleri Recep abi çektircek dediler. Recep ağbi kibritleri hazırladı çöp çekmeyi nedense hep benden başlatıyorlardı. O gün yine kibrit kutusu elinde hadi bakalım Ömer yine senden başlayalım dedi Recep ağbi. Benim yanıma geldi kibrit kutusunun kibrit çöplerinin başları dışarıda altı tane kutunun içinde çubuklar sadece başları gözüküyordu. Recep ağbi yanda oturan İsmail Aktaş’a doğru bakıyordu ki ben Recep abinin elinden kibrit kutusunu sert bir şekilde çektim. Kibrit kutusundaki çöplere baktım hepsi kırıktı.

Yani bana hile yapıyorlardı. O an dükkânın içinde kahkahalar yükselmeye başladı. Meğerse birkaç gündür aralarında anlaşıp çayları bana yüklemek için hile yapıyorlarmış. Ben tabi biraz bozuldum. Daha sonraki günlerde kibrit çekme işini ben yapmaya başladım. Ne güzel günlerdi o günler şakanın bile esprisi vardı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme