MENÜ
İzmir 14°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
SİYASİ YAŞAMIM-16
Ömer Önal
YAZARLAR
7 Mayıs 2020 Perşembe

SİYASİ YAŞAMIM-16

Alaçatı’nın sembolü olan Dört Değirmen’lerin restorasyonu, yıkık mezarlık duvarlarının yeniden yapımı, Çamlık Yol’un Ilıca’ya giderken sol tarafında kalan arazilerin imara açılması. Mücavir alanın Çeşme’nin mi yoksa Alaçatı’nın sınırları içinde kalıyor konulu hukuk savaşının verilmesi… (Bu sınır davası çok uzun zaman sürdü. Sonunda Potamaki’ye kadar olan mücavir alan sınırının Çeşme’ye verilmesi karara bağlandı.)

Sosyal Demokrat Halkçı Parti Alaçatı Belde Başkanı olarak her yıl 20 Temmuz’da Dört Değirmenler Restoran’da, Bülent Ecevit’in Kıbrıs Barış Harekâtı’nı anmak ve kutlamak için birlik ve beraberlik yemekleri düzenliyorduk. Çeşme ve Alaçatı’dan partililer ve halk katılıyordu. Alaçatılı müzisyen arkadaşlar, bilâ-bedel bize destek oluyorlardı.

Bir yemek gecemizde Erkin Koray, Alaçatı’ya tatile gelmiş, Parti Başkanı olarak ziyaretime gelmişti kitapçı dükkânıma. (Bu arada, terzilikten kitapçılığa geçiş öyküsüne de ileride değineceğim.) Kendisine, ertesi akşam Dört Değirmenler’de partimizin yemek düzenlediğini onu da davet etmek istediğimi söyledim. Erkin Koray, teşekkür edip davetiyesini aldıktan sonra, kendisinin de destek olmak istediğini söyleyip çıkmıştı. 20 Temmuz gecesi Erkin Koray, Dört Değirmenler Restoranı’na geldi ve bizlere çok kaliteli bir müzik dinletisi sundu.

Uluslararası Gençlik ve Çocuk Festivali’nin, Alaçatı’da yapılmasının en önemli nedeni, bana göre, eğitimin ve kültürünün temelden başlıyor olması ve gençliğe sahip çıkılması çocuklardan başlıyor olması diye düşünüyordum. Sağ olsun Remzi Özen de beni kırmayıp bu organizasyona evet demişti. Önceki yazılarımda da belirtmiştim. Alaçatı henüz tarım işini yeni bırakmış ve Türkiye gibi, Çeşme ilçemiz gibi, Alaçatı da geçim kaynaklarını turizme yönlendirmeye başlamıştı. Önceki Belediye Başkanı İsmet Sarı, Alaçatı’da pansiyonculuğu teşvik ediyordu. Alaçatı’nın yerli halkı ev pansiyonculuğuna başlamıştı.

İzmir-Çeşme otoyolunun yapımı daha yeni başlamıştı. Çeşme otobüsleri, Alaçatı’ya gelen yolcuları ya Reisdere dört yol ayrımında ya da Ilıca terminalinde indirirlerdi. Alaçatı yolcusu da Ilıca’dan saat başı kalkan Ilıca-Alaçatı seferini yapan dolmuşlarla gelirlerdi. Alaçatı’dan da Çeşme’ye gitmek için, iki vasıta değiştirilirdi. Alaçatı’dan önce Ilıca’ya oradan da Çeşme dolmuşuna binerek Çeşme’ye giderdik. Çeşme dönüşü de aynıydı. Kolay olmuyordu İzmir’e ya da Çeşme’ye gitmek. Dolmuş sahipleri arabaları dolmadan kalkmazlardı, bazen saatlerce beklerdik yazın sıcak havalarda. Arabalarda klima da yoktu tabi ki. Çeşme Belediyesi ve Alaçatı Belediyesi bir araya gelip araba seferlerini düzenlediler, Çeşme ve Alaçatı halkı yolculuklar konusunda rahata ermişlerdi.

1992’den sonra Alaçatı Amfi Tiyatrosu ve Atatürk Kültür Merkezine de kavuşmuştuk. Artık Alaçatı Uluslararası Gençlik ve Çocuk Festivali’nde tiyatro gösterileri yeni açılmış olan Kültür Merkezi ve Amfi Tiyatro sahnelerinde yapılıyordu.

1990’a kadar Alaçatı sokakları asfalttı. Alaçatı Belediyesi, kendisine ait olan Bedir Mevkii’ndeki 80 dönümlük araziyi satarak elde ettiği gelirle, sokaklarımızı bugünkü görünümüne yakın bir biçime getirmişti. Bergama’dan getirtilen parke taşları ile Arnavut Kaldırımlı taş sokaklara kavuşmuştuk. Dört Değirmenlerin restorasyon çalışmaları, mezarlık duvarlarının ve yıkık olan sokak duvarlarının tamirleri yapılmış, Belediye Meclisi’nde alınan kararla, Alaçatı evlerinin dış cephelerinin taş duvar olması koşulu getirilmişti. İnşaat ya da restorasyon çalışmaları için Sit Kurulu’ndan izin alınması gerekiyordu. Alaçatı merkezi artık korumaya alınmıştı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme