“Olağanüstü bir çakıl cam kâsenin içinde
Bütün biçimlerle uyumlu, yumuşak, dingin
Yontucu olsam çakılla başlardım işe ben
Büyütmek için yalınlığı ve abartmak için”
Edip Cansever'in mısraları bunlar.
Derler ki, büyük şairler ilk şiirlerini çakıl taşlarına yazar.
Ondandır belki de, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun “Çakıl” şiirinde “Seni düşünürken, bir çakıl taşı ısınır içimde” demesi.
*. *. *
Necdet Kırımsoy bir şair değildi.
Mimar, yontucu ve takı tasarımcısıydı.
Ve bir doğasever.
Cansever'in hayali gibi, yontuculuğa çakılla başladı.
Doğal taşları ve yapı taşlarını öyle bir yontuyordu ki, ortaya çıkan eser şiir tadında oluyordu.
O yüzden adı, çakıl taşlarına şiir yazan adam oldu.
Tüm yontuları aklından, yüreğinden ve ellerinden çıkıyordu.
Yüzlerce eser birbirinden farklı, birbirinden lezzetliydi.
O bir taşseverdi.
Yıllar boyu, ülkenin her bir noktasından topladığı her bir taşa yeni anlam ve ruh kazandırmıştı.
Taşlara hayat veriyordu.
Geçen sene kaybettik bu büyük sanatçıyı.
Geride yüzlerce eser bıraktı.
*. *. *
Necdet Kırımsoy'un ailesi şimdi anısını yaşatmak için bir sergi düzenliyor.
Çoğu Datça Reşadiye’de atölyesinde yontluğu eserler.
Sergi 19 Ağustos Pazartesi günü saat 19.00’da Cumhuriyet Meydanı Çatal Mağara'da açılacak.
Sergiyi Datça Belediyesi, Limani Restoran, Artıkişler, Edebiyat Kedisi, Dahdadan İşler ve Atölye DE destekliyor.
Kırımsoy'un ailesi sergiyi daha sonra sanatçının yaşamında önemli yeri olan Ankara, İsviçre Lozan gibi şehirlerde, meraklılarıyla buluşturulmayı da amaçlıyor.
Çakıl taşlarının nasıl hayat bulduğunu görmek isteyenler bu sergiyi kaçırmamalı.
Gezerken Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun dizeleri gelecek usunuza.
“Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar."
