Geçtiğimiz yıllarda okumuştum Halit Ziya Uşaklıgil’in “İzmir Hikâyeleri” romanını beni çok etkilemişti. İzmir’in meyhanelerini, yaşanmışlıkları, sokaklarını çok güzel bir dille anlatıyor.
“Yazar “İzmir Hikâyeleri’’ eski İzmir’in buram buram kokan havası, kenar köşe semtleri, oraların her sınıftan ve her tipten insanları, o dönemin yaşam ortamını, gelenek ve görenekleri, kısacası bir zaman kesitinin İzmir folkloru, örnekleriyle, zengin bir kaynak halinde anlatılmaktadır.”
Halit Ziya Uşaklıgil romanını okurken bende Çeşme ve Alaçatı’ın eski yaşanmışlıkları ve bu günlerle karşılaştırmaya çalıştım. Gençlik yıllarımda Alaçatı’da Martı Restoran, Şahin Kapar, lakabı “Dayko” amcanın lokantası, Ali Çevik ağabeyin lokantası, Çeşme’de Emin Okyay, İmren Restoran, daha isimlerini sayamayacağımız birçok restoranlarımız vardı. Çeşme’nin yerlileri daha çok erkekler akşamları demlenmek için “ gönül sohbet etmek ister demlenmek bahane”.
Çeşme’de yaşayanlar bir araya gelip restoranlarda hem sohbet hem de günün yorgunluğunu atmak için birkaç kadehte atarlardı. Masaları hep yakın yakına olduğundan, herkes bir birini tanırlardı. Yan masalara ikramlar gönderilirdi. Kimisi meyve salatası kimi 35 rakı göndermezsen ayıp sayılırdı. Ama bunu her masa yapardı. Bir gün teyze oğlum Mehmet yıldızla beraber Alaçatı’dan taksi kiralayıp Çeşme’ye gitmiştik. -Takside nereye gidiyoruz dedim teyze oğlu?- “İmren’e gidelim orasının yemekleri iyidir orada oturalım demişti.”
İmren restorana geldik yemeklerimizi söyledik bir de 35 li rakı yemekler ve rakımız geldi hem sohbet ediyoruz hem de hafif hafif demleniyoruz. Rakımızın son kadehlerini doldurduk bir de baktık garson masamıza bir tane 35 lik rakısı bıraktı. “Mehmet kuzenim biz rakı söylemedik ki”? Deyince “garson karşı masadan size ikram ettiler” dedi. İkimiz beraber arkamıza döndük karşıdan Mehmet dayımın kızınla o yıllar nişanlı olan Hasan eniştemiz, lakabı çeşmede öğle tanınır“Tokmak Hasan”elini kaldırıp afiyet olsun diyor. O yıllarda insanlar samimiydiler herkes birbirine saygılıydı. İzmir Hikâyeleri kitabının da Yazar “Halit Ziya Uşaklıgil” İzmir deki anılarını anlatıyor, bende Çeşme ve Alaçatı’daki yaşamış olduğum hatıralarım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu. Ne güzel günlerdi o günler.