MENÜ
İzmir
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
BİNLERCE YIL ÖTEDEN  PARMAK İZLERİMİZ DEĞECEK BİRBİRİNE...
Sedat Kaya
YAZARLAR
21 Haziran 2023 Çarşamba

BİNLERCE YIL ÖTEDEN PARMAK İZLERİMİZ DEĞECEK BİRBİRİNE...

 

Yıllar önce uluslararası bir turnuvada bir İtalyan meslektaşım, "Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne almazlar" demişti.

"Neden" diye sorduğumda "siz Asya'lısınız" diye küçümseyen bir söylemde bulunmuştu.

Sanki Asya'lılık bir eksiklikmiş gibi.

Sadece "sen Efes antik kentini biliyor musun" diye sordum.

"Evet" dedi.

"Öyleyse Efes'in tarihini iyi araştır" demekle yetindim.

 

Efes 6000 yıl önce kurulmuş bir Luvi kenti.

Luviler "Assa" dediler  bu kente. 

Hititler ise "Apasa."

Sonra "Assuva" oldu.

Ve Helenler geldi "Asia" dediler, yani "Asya" 

Efes öylesine uygar, öylesine gelişmiş bir kentti ki, Avrupa'daki toplumlar onu örnek alıyordu.

O yüzden koskoca bir kıtaya Efes'in ismini verdiler; Asya.

Anadolu'ya da Küçük Asya.

İtalyan meslektaşım bunları bilseydi, elbette "siz Asya'lısınız" gibi küçümleyici bir söylemde bulunmazdı.

 

Evet biz Asya'lıyız.

Uygarlığın, demokrasinin doğduğu topraklardayız.

Ama maalesef bu kadim kültür zenginliğini benimsemiyor ve sahip çıkmıyoruz.

Osmanlı dahil Türkiye'nin ku?ltu?rel tarihinde "Tu?rklu?k ve Mu?slu?manlık" dıs?ında unsurların da bulunduğunu resmi ideoloji hiç kabul etmedi.

Efes dahil Ege ve Akdeniz'deki antik kültürleri benimsemedi.

Hal böyle olunca, sen sahip çıkmayınca, el oğlu durur mu?

 

Batı dünyası insan değerlerinin dile geldiği ve büyük sanat yapıtları ile ölümsüzlük kazandığı tek kaynağın Yunan-Roma kültürü olduğuna inanır.

Ders kitaplarında böyle öğretilir.

Oysa Luvi, Arzawa, Hitit, Troya, Likya, Lidya, Frigya, Karya, Kapadokya uygarlıklarının ne Helen,  ne de Roma ile ilgisi yoktur.

Onlar Anadolu'nun öz uygarlıklarıdır.

Batının Küçük Asya diye isimlendirdiği Anadolu aslında batı uygarlığın beşiğidir.

 

Bir ağacın köklerini besleyen ve ona hayat veren toprak binlerce yıllık bir birikimin ürünüdür ve ağaç bu birikimin zenginliği sayesinde yaşar.

Toplumlar da kendilerinden önceki toplumların kültürel mirasının sağladığı zenginlikten beslenerek kendi kültürel kimliklerini oluşturur.

Antik Yunan ve Roma uygarlıklarının beslendiği zenginlik de, binlerce yıllık bir kültür birikimine sahip Asya topraklarıdır.

Bu toprağın antik çağdan kalan  mirasını batıya hediye etmek yerine ona sahip çıkmak bizi ne müslümanlıktan, ne Türklük'ten uzaklaştırır.

Aksine damarlarımızda hala kanı dolaşan bu uygarlıkların kültür zenginliği bizim kültürümüzü de zenginleştirir.

Evet, biz Asyalıyız ve batının temeliyiz.

Aslında sözün özünü 3000 yıl önce yaşamış Likyalı bir şair şu mısralarla anlatmıyor mu?

 

“Beni bulamazsan üzülme

eşyalarımı bulacaksın

Kestiğim taşları, açtığım yolları, işlediğim heykelleri bulacaksın,

Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden parmak izlerimiz değecek birbirine”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme