Dünyanın ilk kadın amirali I.Artemisa Bodrumluydu.
Dövüşmeyi kabul etmeyerek kılıçlarını yere atan kadın gladyatörler Akhillia ve Amazon da Bodrumlu.
Antik çağda büyük saygı gösterilen ay ve gecenin tanrıçası Hekate Yatağanlıydı.
Datça'nın hayırsever kadını Lykaithion Knidoslu.
İyiliğiyle, hoşgörüsüyle toplumun büyük saygısını kazanan ve adına türbe yapılan Sarı Ana Marmarisliydi.
Muğla topraklarında bu kadınlar gibi yüzlercesi yaşadıkları çağa iz bırakıp, toplumun saygısını kazandı.
Bu yüzden bu topraklarda "Muğla'nın kadını da, erkeği de birdir" diye bir söz vardır.
Muğla'da yaşamın her alanında; zeytinde, bademde, tütünde, düğünde, arıcılıkta, tarlada, serada, pazarda, meydanda, direnişte, barikatta erkekten çok kadınları görürsünüz.
Bu coğrafyanın yaşlıları bir şeyi yüceltmek için başına "kadın" sözcüğünü eklerler.
"Kadın Allahım" , "kadın oğlum", "kadın Muğlam", "kadın kızım" gibi.
Özetle antik çağdan bu yana Muğla topraklarında kadın yaşamdır.
Ülke seçim havasına girdi.
Toplum artık köklü bir değişim istiyor.
Bu değişimin anahtarı kadınlarda.
Öyleyse, milletvekili listelerine en az erkekler kadar liyakatlı kadın adayların alınması gerekiyor.
Kadınların da çekinmeden, cesaret ve güvenle aday olmaları.
Önerimiz tüm partiler için geçerli.
Ayrıca bu işi merkeze bırakmayıp, toplum olarak zorlamak gerekiyor.
Muğla düğünlerinde "çıksın meydana millet kız görsün" diye bir türkü çalınır.
Kadın adayları listelere yazdıralım ki, millet vekil görsün.
Ama torpille değil, liyakatla.