1923 yılından bugüne kadar Alaçatı ve Çeşme’nin kurtuluş şenlikleri 97 yıldır kutlandı. Ama bu yıl Corona virüsü nedeniyle kutlanamıyor. Ne kötü bir şey değil mi? Alaçatı’da kurtuluş hazırlıkları üç gün öncesinden başlardı. Bütün esnaf dükkânlarının ön cephesindeki kapı ve pencerelerini Türk Bayrağı ve doğadan topladıkları mersin dallarıyla süslerdi. Sokaklar yemyeşil ve Türk bayraklarıyla bezenmiş güzel bir görüntü oluştururdu. Halk olarak içimizi bir sevinç kaplardı. Özgürlüğe kavuşmanın mutluluğunu yaşardık hep birlikte.
Belediye o günkü imkânlarıyla sanatçılar getirtip halkın bu güzel gününü sevinçle yaşasın diye, eğlenmeleri için hiçbir masraftan kaçınmazdı. Belediye’nin getirtmiş olduğu sanatçılar o güne münhasır şarkı ve türkülerini söyler, halkımız da bir güzel eğlenirdi. Alaçatı’nın özgürlüğüne kavuştuğu saat 16:30’da Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başlar, Saygı duruşu ve İstiklâl Marşımız okunmasının ardından Belediye Başkanı günün anlam ve önemini
belirten konuşmasını yapardı. Törenden sonra bu vatan için canlarını veda eden şehitlerimizin anıt mezarına Askeri bölük ve bando eşliğinde devlet erkanı ve halk olarak gidilir, orada saygı duruşu ve şehitlerimize şükranlarımızı sunardık. Şehitlik sonrası Jandarma Karakolu’nu ziyaret eder, bu vatan için canlarını feda eden kahraman askerlerimize temsilen şükranlarımızı iletirdik.
Tören programları bitiminde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılır, davul -zurna eşliğinde halkımız zeybek oynardı. Birlik ve beraberlik vardı o zamanlar. Herkes herkesle barışık yaşardı.
Bu yıl bu güzellikleri yaşayamıyoruz. Dünyamız da mutsuz, ülkemiz de… Bu günler de geçecek, tabii ki vatandaş biraz dikkat ederse daha kolay olacak.
Yine o eski günlerimize döndüğümüzde kurtuluş bayramlarımızı büyük bir coşkuyla kutlamaya devam edeceğiz.
Bu yıl çok zor günlerden geçiyoruz. Birçok kardeşlerimizi Corona nedeniyle kaybettik. Daha çok kardeşlerimizi kaybetmemek için çok daha duyarlı olmak zorundayız. Sağlıkla kalınız…