MENÜ
İzmir 22°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
GÜRÜLTÜDE KOPAN GÜRÜLTÜLER
Ömer Önal
YAZARLAR
4 Ağustos 2020 Salı

GÜRÜLTÜDE KOPAN GÜRÜLTÜLER

Alaçatı’nın meşhur Kemalpaşa Caddesi’nde yaklaşık beş yıldır bu caddedeki restoranlar canlı müzik yaparlar. Sadece Kemalpaşa Caddesi değil , Hacımemiş Mahallesi’ndeki bazı restoranlar da bu kervana uydular. Alaçatı dinlenme merkezi mi? Yoksa eğlence merkezi mi? Artık karar vermemiz gerekiyor. Buna önce yerel yönetime seçilmiş kanaat önderleri karar verecek. Eğlence diyerek ortya çıkan bu gürültüden çok rahatsızım. Belki biraz bencil gelecektir düşüncelerim. Ama evim Kemalpaşa Caddesi’nde olduğundan artık katlanacak halim kalmadı. Belirli bir saatten sonra uyumak için gürültü olmaması lazım ki ertesi gün evimin altındaki mekânımda rahat ve verimli çalışayım. Ama gel gör ki evin içerisinde bağırmadan konuşamaz haldeyim. Geç saatlere kadar durduğum dükkânımı erkenden kapatmak zorunda kalıyorum. Ülkemizin bir çok önemli yazarını imza günü için dükkânımda ağırlardım ama yazar artık okuruyla anlaşamaz hale gelince imza günü de yapamaz olduk.

30 Temmuz 2020 Perşembe günü sosyal medyada “İmdat Lütfen Sesimi Duyun!” başlıklı bir paylaşım gerçekleştirdim. Bir çok beyefendi “üç kuruşluk evleri yüz liraya kiraya verirseniz olacak budur anlayana” gibi saçma sapan yorumlarda bulundular. Arkadaşlar şimdi Alaçatı’daki evlerinin çoğu artık ilk satıcıdan sonra üçüncü beş defa el değiştirdi. Alaçatı1914 ve 1923’den sonra göçmen alan bir kasabaydı. Atalarımız bu güzel dünyadan göç edip malları çocuklarına kalmış, taksimi mümkün olmayınca satışa çıkarılıp malı sattıktan sonra paraları bölünmüşler. Şimdi burada Alaçatı’nın yerli halkının suçu nedir? 1995’den sonra Alaçatı’ya ilk gelen Yeni Alaçatılılar ev ve arsaları alıp Alaçatı’nın mimari dokusuna uyarak Alaçatı’mızın bozulmadan gelişmesine destek oldular. Leyla Figen’in Agrilia restoranı, Zeynep Öziş’in Taş Oteli, Melih Tekşen ve Mahmut Etkin ile birlikte Leyla Figen’den sonra devraldıkları Agrilia restorant, Lavanta, Tuval, O Ev gibi nezih yerler yıllarca gürültü yapmadan çok değerli insanları Alaçatı’da ağırladılar.

Son yıllarda meyhane adı altında Alaçatı’da bir çok mekân açıldı. Hepsi özenti. Buranın kültürüne ait olmayan yerler. Benim bildiğim meyhaneler sohbet yerleridir. İnsanlar üzüntülerini veya sevinçlerini demlenirken birbirleriyle paylaşırlar. Müzik olur tabiî ki ama kısık şekilde fondan gelir. Yanındakiyle konuşurken bağırmak zorunda kalmazsın. En geç de 23:59 dedi mi müzik de kapanır.

Günümüzde meyhane anlayışı yüksek volümde bayağı göbek attıran parçalar eşliğinde yeme - içmek oldu. Kendini bilen, zevk sahibi, kalitesi yüksek müşteriler bu tür yerleri pek tercih etmezler.  Dünyada hiçbir yerde birinin eğlencesi diğerinin eziyeti olmaz. Bu sebepten yaz ayları Alaçatı, Alaçatı olmaktan çıkıyor. Rezil mi mi rezil bir yere dönüşüyor. Ne yazık ki lokal otoriteler buna engel olamıyorlar ya da isteseler de yetkileri sınırlı kalıyor. Olan yine halka oluyor. Mesela ben Kitapçı dükkânımın önünde hiç oturamıyorum. Dükkanımın kapılarını kapatsam bile bina duvarları o kadar yüksek müzik sesinden dolayı sarsılıyor. Her akşam mekanlar düğün salonu gibiler. İnanın artık sağlıklı düşünemiyorum. Gürültüden kulaklarımız duymaz oldu. Halk olarak bir şeyler yapmak zorundayız. Yetkililer inşallah sesimizi duyarlar. Mekanlarımızın önünde dostlarla sohbet edebileceğimiz günlerin hasretiyle, Gürültüsüz günler dilerim. Esen kalınız…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme