Alaçatı insanının sanata ne kadar değer verdiği herkes tarafından bilinmektedir. Ben çok gençken daha terzi çırağıyken arkadaşlarımla geceleri geç saatlere kadar çalışırdık. Geceleri dostlarımız ziyaretimize uğrarlardı. Konumuz sanat veya sinema olunca Nevin Tezcan ile Ayhan Tezcan ağabeylerim eskiden nasıl tiyatro oynadıklarını anlatırlardı bize.
Köy Enstitüleri, ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılmış okullardır. Köy Enstitülerin kurulduğu yıllarda Alaçatı’ya da tiyatro, marangozluk, demircilik, inşaat ustalığı, biçki - dikiş kursları açılmış. Çok sayıda gençlerimiz bu kurslardan yararlanmış ve bugün çok sayıda yaşayan ağabeylerimiz ailelerinin geçimini öğrenmiş olduğu bu kurslardaki becerileriyle sağlıyorlardı.
Alaçatı’da iki tane sinema solonu vardı. Birisi belediye sineması, diğeri Sakarya Sineması idi. Her akşam iki seans film gösterimi yaparlardı. Haftada bir tiyatro sanatçıları gelir, oyunlarını sahnelerdi. Kimler kimler gelmedi ki? Eski sinema oyuncularından; Hulusi Kentmen, Atıf Kaptan, Hayri Karabay, Tuncay Özinal gibi şöhret olmuş sanatçılar Alaçatı’nın müdavimlerindendi.
Rahmetli Nevin Ağabey sık sık anlatırdı. Belediye sinemasında bugün yeri Atatürk Kültür Merkeziolan yerde tiyatro çalışmaları yaparlarmış. Bazı gençlerin çok başarılı olduklarından bahsederdi. Bugün elinden tutan olsa Türkiye’de tiyatro sanatında çok başarılı olacak çocukların yetişeceğinden bahsederdi. Ben bunlara çok kez tanık olmuşumdur.
1960 yıllardan sonra Emin Özdemir Ağabeyimiz’inde içinde olduğu bir tiyatro ve sanat gurubu kuruldu. Bu gurubun içinde; Koreli Kazım, Yılmaz Körükçü, Mesut Serin, Özdemir Kanga, Selahattin Kanga gibi çok sayıda arkadaşımız Alaçatı halkına gösteri sundular. Urla ve Seferihisar’da da gösteriye gittiler.
Bugünkü talk showculara taş çıkartacak kadar güzel oyunlar sergilediler. Kimi tiyatro oynadı, kimi şarkı söyledi, kimi saz çaldı ama hepsi de Alaçatı’nın kültürel gelişimine katkı sağladılar.
1989 yılında Belediye meclis üyesi seçildim. Belediye Başkan Vekili olduğum günlerde bir telefon geldi. Telefonun diğer ucunda Milletvekili Türkân Akyol vardı. Ara seçimlerde Erdal İnönü İzmir milletvekili adayı olmuştu. İzmir’den aday olan Genel Başkanımızın seçilmesi için her varımızı yoğumuzu koyup Genel Başkanımızı parlamentoya sokmamız gerekiyordu. İzmir örgütü olarak çok çalışıp, Genel Başkanımızı Parlamento’ya girmesi için gerekli oyu almasını sağladık. Bu çalışmamızda Kadın ve Aileden Sorumlu eski Bakan Türkan Akyol, Genel Başkanımız Erdal İnönü’ye destek için vermek için İzmir’e geldiği günlerde kendisiyle beraber yeniden çalışma şansını yakalamıştım. Bana hep “Karaoğlan” diye hitap ederdi. Yine “Selam Karaoğlan. Nasılsın? İyi misin?” diye hatır sormasından sonra Türkiye’nin de içinde olduğu ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatrolar Birliği) ile birlikte Türkiye’de Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali düzenlemek istiyorlar. Benim de ilk aklıma gelen Alaçatı oldu. Buna sizler ev sahipliği yapabilirsiniz” dedi. Ben de böylesine güzel bir projeden dolayı çok heyecanlanmıştım. Hemen belediye başkanıma bu projeyi ilettim. Belediye Başkanımız, “Ömer, üstesinden gelebilir miyiz sence?” deyince “Başkanım siz hiç merak etmeyin. Alaçatı’nın bu konuda bu festivale sahip çıkacağına yürekten inanıyorum.” dedim.
Belediye başkanımız Konuyu meclise taşıdı ve meclisinin onayı alındıktan sonra çalışmalara başladık.
Çalışmalarımızı önce okul koruma derneği üyeleri, okul aile birliği üyelerinle toplantılar düzenledik. İki okulumuzun müdürleri Çocuk Tiyatroları Festivali projesine çok sahip çıktılar. Ben ve Belediye Başkanı Ankara’da Türkan Akyol ve ASSITEJ’in yönetim kurulu üyesi olan Olcay Poyraz Hanımefendi ile toplantı yaptık. Alaçatı’dadaha sonraki yıllarda da devam edecek olan Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’nin temellerini attık.
(Devam edecek.)