MENÜ
İzmir 13°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!
Ömer Önal
YAZARLAR
21 Mayıs 2020 Perşembe

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!

 

Yarın bayram evde hazırlık yapıyoruz. Baklavalar açıldı 2 gün öncesinden de bir tencere dolma sarıldı. Masanın bir kenarında çikolata ile şeker duruyor. Tabi yanında da kolonya. 
Hepimizin evinde olan şeyler bunlar. Ama git gide tadı kaçıyor sanırım. 
Birkaç gündür içimde burukluk var. 
Düşündüm de biraz çocukluğumdaki bayramlar aklıma geliverdi. 
Evimize bayram gelmeden sevinci gelirdi. Cumartesi geldi mi erkenden kalkardık kalabalığa kalmayalım diye. 
Mümkünatı var mı? Pazar çoktan tezgâhlarını kurup, siftahlarını yapardı bile. 
Sağlık ocağının yanından kalkan İzmir otobüslerine biner doğru İzmir kemer altında alış veriş yapmaya giderdik. Annem elimizi sıkı sıkı tutar kalabalıkta kaybolmayalım diye. Gördüğüm ilk lastik yandan tokalı olan pabuçları alacam diye ağlardım her defasında.. 

Tabi iş pabuçlarla bitmiyor birde beyaz naylon gömlek alınacak. En uygununa gider orada üzerimize giydiriverirdi annem bir de bir beden büyüğünü alırdı seneye de giyebileyim diye.

Hatırlıyorum da ne değerliydi üzerimizdeki o kıyafetler. Şimdilerde ise elbise dolaplarımız dolu çoğunun yüzüne bile bakmıyoruz. İki kere giyersek ne ala.. 

İş daha bitmedi bide kıyafete uygun desenli çorap almak lazım. Kalan yün çilelerinden bir kazak oda annemin marifetli ellerinden çıkardı. 3yumaktan bana kazak tam sığardı. 
Eve geldiğimde belki 1 hafta giyip çıkartırdık o kıyafetlerimizi kardeşimle. Ayakkabılarım ise yatana kadar ayağımda. Yatsam da ne fayda sanki uyuyabiliyor muydum? 
O gün sabah olmak bitmezdi bir türlü. Başucumdaki kırmızı pabuçlarıma bakar bakar gülerdim.. 

Sabah kahvaltıyı yapmak bile zor gelirdi. Biran önce çıkıp el öpmeye gitmek isterdim. İlk paramı Annem verirdi hep. 
Sonra zaten bayram benim. Mahallenin çocukları bir araya gelip başlardık sokağın başındaki komşu evden kapılarını çalmaya. Rıza dayım her bayram içi fındıklı çikolata verirdi. Şahsine teyzem kapıda karşılardı zaten elinde kenarları makinede çekilmiş ekose desenli mendiller. Hala saklarım onları. Sadık baba biraz huysuzdu. Çok gürültü yapıyoruz diye hep bağırırdı bize. Bayramda da pek geleni olmazdı biz gittiğimizde de çok sevinirdi.  

Ama biz en çok Fevziye Teyzeyle Sadık amcayı severdik. En çok parayı onlar verirdi. 
Bayramın birinci günü hiç yorulmak yoktu akşama kadar mahalledeki evleri tek tek gezerdik. 

Sonra bir köşeye oturur kimin ne kadar parası olmuş oturup sayardık bide. 
Bir gün öncesinden giyinmeye kıyamadığımız elbisemiz çoktan batmıştır “kirlrnmiştir” bile.. 

Bir kesekâğıdı dolusu şekerle giderdim her defasında eve. 
Peki şimdi gittiğimiz evlerde nezaketen aldığımız şekerin tadı var mı? Kaldımı Şahsine teyzemin mendilleri? Bayram sabahı kahvaltılarımız? Büyüklerimizin  elimize sıkıştırdığı 3,5 kuruşlar?Şimdiki çocukların bu tatlardan mahrum kalarak yetişmesi ne acı değil mi? 

1,2 ziyaret yaptıktan sonra ya tatile çıkıyoruz, ya fırsattan istifade evde dinleniyoruz, yâda işlerimizi hallediyoruz. 
Ben şimdi yaşayamasam da çocukluğumda bu sevinci yaşadım. Değerlerimize sahip çıkalım.

2020 senesinin Mart ayında başlayan şu “corona virüsü” Dünyamızı allak bullak etti. Bilim insanları sevdiklerinizi çok seviyorsanız onlara sarılmayın. Onlarla aranızda mesafe en az iki metre olsun diye  sürekli uyarıyorlar. İktidar Bayram da sokağa çıkma yasağı getirdi. Altmış yedi yıldır böyle bir bayram yaşamadık. İnşallah bu günleri geride bırakıp dostlarla bol bol sarılıp büyüklerimizin ellerini öperek nice sağlıklı bayramlarda buluşmak dileklerimle… 

Mübarek Ramazan bayramınız kutlu olsun.Kalın sağlıcakla..

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme