Gece bir rüya gördüm.
10 bin 500 yıl öncesi Cilalı Taş Devri'nde, orta Anadolu'dayım.
Kapadokya'da, bugün Aşıklı Höyük dediğimiz yörede.
İnsanlar arasında zengin fakir diye bir ayrım yok.
Herkes tek tip evlerde oturuyor.
Sınır, sınıf yok.
Devlet, millet, bayrak diye kavramlar yok.
Dinleri doğa.
Affeden, cezalandıran, cennete, cehenneme gönderen bir ilâhları da yok.
Ortak yaşamı merkeze alarak yaşıyorlar.
Doğa ile etkileşim içindeler.
Ekonomik açıdan kendilerine yetiyorlar.
Bu yüzden artı ürün yok.
Artı ürün olmayınca hiyerarşi, sömürü, savaş da yok.
Herkes eşit, herkes özgür.
"Kaç yıldır böyle yaşıyorsunuz" diye sordum bir yaşlıya.
"Atalarımız 1000 yıldan fazla böyle yaşadı, biz de onlar gibi yaşıyoruz" diye cevap verdi.
"Peki çevrenizde böyle yaşayan topluluklar var mı?" diye sordum, bu kez.
"Her yer böyle. Çatalhöyük, Çayönü, Hacılar, nereye gidersen git, her yer."
Bu dünyada başka bir dünyayı yaşıyorum adeta.
Büyülenmiş gibiyim.
Rüyanın bitmesini istemiyorum.
Ama sabaha karşı bir şimşekle uyandım.
Televizyonu açtım, açmaz olaydım.
Rusya Ukrayna'ya girmiş, çevremiz savaş alanı.
Amerika, Avrupa, Nato yangının üzerine barutla gidiyor, kışkırtıyorlar.
Ukraynalı oligarklar, zenginler, bürokratlar ülkeyi terk etmeye başlamış.
Belli ki, yine fakirler ölecek.
Sanki biri kulağıma fısıldadı.
"Rüya bitti, kapitalist dünyaya hoşgeldin."
*. *. *
Anlattıklarım aslında bir rüya değil.
Bu dünyada binlerce yıl yaşanmış bir gerçek.
Arkeologlar Neolitik Çağ'la ilgili her kazıda bu yaşanmışlıkların kanıtlarını bir bir gün yüzüne çıkarıyor.
Bakın Aşıklıhöyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran ne diyor?
"15 yıldır Aşıklı’da bir çok bulgu elde ettik.
Bu topluluklardan öğrenilecek en önemli şey, yüzlerce kişiden oluşan bir topluluğun, kollektif yaşamı merkeze alarak, ciddi anlaşmazlıklar çatışmalar yaşamadan, doğa ile etkileşim içerisinde yaşayabileceği.
Böyle bir modelin olabilirliği."
Böyle bir dünyada yaşamak ister miydiniz?
#savaşahayır