Virüsün ülkeye ilk girdiği günlerdi...
Büyük bölümümüz söz birliği etmiş gibi başladık bağırmaya:
"Durdurun şu futbolu inecek var; insanların ölmesini mi bekliyorsunuz..."
Seyircili ya da seyircisiz oynanmaması gerektiğini savunduk; tepki gösterdik!
Haksız mıydık?
Dünyayı cehenneme çeviren bir ölümcül virüs...
Hızla yayılıyor; düşürdüğünü götürüyor!
Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar hasta!
Onların bakanları hasta!
İnsanlar bir o yana bir bu yana savruluyor...
Panik, çaresizlik, göz yaşı durmuyor!
Futbolu sürdürmenin zamanı mıydı?
X
Dünya "paydos" dedi...
FİFA ve UEFA, Dünya ve Avrupa Şampiyonalarını erteledi...
Şampiyonlar Ligi UEFA Ligi ötelendi...
Olimpiyatlar ertelendi...
Ve...
Eve kapanan yaşama koşut olarak, sporun tüm dalları sessizliğe büründü!
Böyle olunca...
Fatih Terim kükreyip, kimi kulüpler ses verince...
TFF de düdüğü astı!
X
Dünya A-B-C vs. planları yapmaya başladı...
FIFA futbolun geleceği, sponsorlar, şampiyonaların değerlendirilmesine yoğunlaştı!
UEFA da ondan geri kalmadı; öncelikli sorun "para" ve "sponsorlar", insan sağlığı (yani futbolcular) olarak görüldü...
Futbolcu sözleşmelerinin 2019-2020 sezonunun tamamlanmış olmasına göre sona ermesi tavsiye kararı alındı. Federasyonlara Ağustos ayı sonuna dek sezonu tamamlamaları kararı bildirildi. Ancak uluslararası karşılaşmalar konusunda geri adım atılmadı...
Ve kıpırdanmalar başladı...
E tabi o kıpırdanış, sabırsızca bekleyen bizimkileri rahat bırakır mı?
Aktılar sahaya!
X
TFF Başkanı Nihat Özdemir, federasyon sağlık kurullarının görüşünü içeren dosya ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı ziyaret etti, sezonu sürdürmek istediklerini söyledi...
Bakan Koca da kendisine "hayırlı olsun kararınız" demiş olmalı ki...
Bir kaç saat sonra Özdemir, "şimdilik" vurgusuyla Süper Lig ile birlikte diğer alt liglerin 12 Haziran'da başlayacağını açıkladı...
Açıkladı ama...
İşte o zaman ortalık şenlendi...
Çünkü, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyeleri bu kararın yanlış olduğunu vurguluyorlar...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bizi bağlamaz kendi kararlarıdır" diyor...
Rizespor, Konyaspor, Ankaragücü ve Kayserispor takımları liglerin başlamasına kesinlikle karşı çıkıyor; uygulamanın yanlış olacağını yabancı futbolcularının oynamak istemediğini yöneticilerine anlatan teknik adamlar var...
Bunun yanında TFF 1. ve 2. Lig takımları yaptıkları ortak açıklamada "kesinlikle oynamak istemiyoruz" diyor...
X
O halde nasıl başlayacak futbol oyunu?
Bilinmeyen görüşmeler ve istemlerle "başlayıp bitirelim şu işi parasızlık belimizi iyice büktü" diyenler mi var?
Yayıncı kuruluş para musluğunu kesmişken, oradan gelecek paranın ne olacağına ilişkin sorumlu olan TFF net bir açıklama yapmazken nereye varacak bu para işi?
Ve daha da önemlisi salgının başlangıç günlerinde, "Aramızdan birilerinin ölmesini mi bekliyorsunuz" diye kükrerken, şu anda sessiz kalanlar ne diyor bu başlama vuruşuna?
Her şeyden önemlisi teknik adamlar ve futbolcuların görüşü nedir? Oynayıp isteyip istemedikleri konusunda bir netlik var mı?
İkili temasın kaçınılmaz olduğu futbolda salgının tepe noktasına ulaşıldığı söylenen şu günlerde nasıl başlayacak bu oyun?
X
Ülkemizde sporcuların örgütlü bir sendikal gücü olsa ne söylemek istediklerini, kararlılıklarını görebilirdik!
Futbolun eğitimi gücü olan teknik adamlarımızın da güçlü ve bağımsız bir örgütlülüğü bu işleri farklı noktaya götürebilirdi!
Böylesi zor bir ortamda "başlama vuruşu"nu yapmak kolay bir karar olmamalı!
Bir kez daha düşünün!
Çünkü...
Oynatmaya az kaldı!..