MENÜ
İzmir
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
NEREDESİNİZ EY DELPHOİ KAHİNLERİ?
Sedat Kaya
YAZARLAR
15 Ağustos 2021 Pazar

NEREDESİNİZ EY DELPHOİ KAHİNLERİ?

Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes Miletli(Söke) 3 bilgeydi.

Antik çağda pozitif bilimleri başlatanlardı.

Onlara filozof değil fusyologos deniliyordu.

Doğa bilimcisi demekti.

Bu üç bilge de doğa olaylarını gözlemliyor, deprem, fırtına ve sel gibi afetlerin nedenlerini araştırıyordu.

Üçü de bu tür afetlerin tanrılarla ilgisi olamadığını savunuyordu.

Atina'daki Anaksagoras gibi.

Onlar doğanın kendine özgü  döngüsü olduğunu, insanoğlunun da bu döngünün içinde küçük bir yer tuttuğunu söylüyordu.

Onların bu fikirleri antik çağda doğa-insan ilişkisi üzerinde çok etkili oldu. 

Örneğin, İzmirli halk ozanı Homeros'a göre doğada herşey zaman ve mekan bakımından mükemmel uyumluydu. Bu nedenle doğaya müdahale edilirse, bu uyum bozulurdu. Zaten böyle bir müdahale Tanrı Zeus'a meydan okumaktı.(Odessa)    

Homeros'tan 300 yıl sonra dünyaya gelen Atinalı filozof ve tarihçi Ksenophon’a göre de , doğanın kendine özel kanunları ve adaleti vardı. Ona  iyi davranırsa bolluk getirir, kötü davranılırsa önce hoş karşılar ama bir süre sonra çok acı bir intikam alırdı. Bunun kaçınılmaz sonuçları sel, açlık,hastalık ve ölümdü. (Oikonomikos)

Aynı tarihlerde Midilli'de doğan çevreci, bitki biyoloğu ve düşünür Theophrastos'a göre de doğaya aykırı herşey çok tehlikeliydi. Dengenin korunması şarttı ve bunun için doğayla uyum içinde yaşamak gerekirdi.

Theophrastos, De Causis Plantarum isimli kitabında doğaya müdahalenin olumsuz etkileri ile ilgili bir de örnek vermişti.

"Thessalia’daki (Yunanistan'da bir bölge) Larissa kenti civarında eskiden bol su vardı. Hatta buradaki düzlük bir zamanlar bir göldü. Hava daha sisli ve ılımandı. Ama sonra kanallar açılarak buradaki sular çekildi, nehirlere set vuruldu  ve artık burada su toplanmaz oldu. Bunun sonucunda havalar soğudu ve don olayları arttı. Eskiden burada, hatta kentin içinde bile çok kaliteli zeytin ağaçları olurdu; ama artık hiçbir yerde yok. Eskiden asmalar donmazdı, ama artık donuyorlar!"

MÖ 6. yüzyılda Knidoslular Pers istilasından kurtulmak için Datça Yarımadası'nı anakaradan koparmayı düşündüler.

Herodot'un anlatımına göre berzahta(bugün Balıkaşıran denilen bölge) derin bir kanal açarak kenti ada haline getirmek istediler.

Ancak, bölgenin kayalık olması bir çok işçinin yaralanmasına neden olmuştu.

Knidoslular bunun üzerine Delphoi’daki Apollon kehanet merkezine elçiler göndererek yaptıkları için doğru mu, yanlış mı olduğunu sordular.

Aldıkları cevap çok sertti.

"Berzahta duvar örmeyin; kanal da kazmayın. Eğer Zeus isteseydi zaten orayı bir ada yapardı!"

Delphoi kahinleri özetle Knidoslular'a doğaya müdahale etmeyin demişti.

 

*.    *.    *

 

Binlerce yıl önce Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes'in açtığı yolu benimseyen çok bilim insanımız var.

Onlar da yıllardır doğaya müdahalenin getireceği tehlikeleri anlatıp durdular. Karadeniz'deki HES'ler için de uyarılarda bulundular.

Yapmayın etmeyin dediler.

Dinleyen olmadı.

Sonuç onlarca ölü, milyarlarca zarar ve  çok büyük bir yıkım.

Ve  Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş çıktı, "Allah'ın takdiri, bize rıza göstermek düşer" dedi.

İyi pazarlar.

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme