Marmara'da şirin bir ada.
Burgazada.
İsmini Yunanca'dan almıştı.
Burgaz "burç, kale" demekti.
Bir zamanlar yaşayanların büyük kısmı; Rum'du.
Türkler ve Rumlar orada birlikte bir hayat kurmuştu.
Komşuydular, arkadaştılar.
Kimse kimsenin dinine, diline, geleneklerine karışmıyordu.
Aynı Allah'a inanıyorlardı.
Adada Türk okulu olmadığı için Türkler Rum okullarında okuyordu.
Şimdi Rumların sayıları bir elin parmakları kadar.
Ayios İonnis Kilisesi de olmasa, binlerce yıllık kültürden eser kalmayacaktı.
***
1955 yılının 7 Eylül sabahıydı.
Adada sakin bir gündü.
Bir anda açıklarda 10'dan fazla balıkçı teknesi görüldü.
Teknelerde 50'den fazla adam.
Elleri sopalı.
Bağırarak geliyorlardı.
"Gavurlara ölüm."
"Kıbrıs Türktür kalacak, Rumlar ittir it kalacak."
"Bugün malınız, yarın canınız!"
***
Rumlar panik halinde evlerine sığinmaya başladılar.
Tam o anda
Polis Karakolu Komiseri Kemal çıktı ortaya.
"Korkmayın" diye bağırdı.
Karakoldaki tüm silahları Rum - Türk ayırt etmeden halka dağıttı.
"Yaklaştırmayın" dedi,
"önce havaya sıkın, olmadı beyinlerini dağıtın."
Bununla da yetinmedi.
Karakoldaki diğer polisleri adanın etrafına yerleştirdi.
Silahı olmayanın kazma kürek almasını istedi.
Ve emri verdi.
"Bir kişi karaya çıkamayacak."
***
Tekneler adaya yaklaşıyordu
Linçe, talana gelenlerin iştahı kabarmıştı.
Bir anda martı ve motor seslerine silah sesleri karıştı.
Ada halkı arka arkaya havaya ateş etmeye başladı.
Türk'ü Rum'u, müslümanı hristiyanı omuz omuzaydı.
***
Saldırganlar şaşkına dönmüştü.
Biraz daha yaklaştılar ama nafile.
Hevesleri kursaklarında kaldı.
Geldikleri gibi geri gittiler.
***
Marmara'da
6-7 Eylül olaylarından etkilenmeyen tek yer Burgazada'ydı.
Tek bir Rum zarar görmemişti
Bu direnişin kahramanı Komiser Kemal'di.
Kimdi, nereliydi, soyadı neydi, bilinmiyor.
Ama bugün bile Burgazadalı Rumlar onu şükranla anıyor.
***
Komiser Kemal'lerin çoğalması dileğiyle...