Mitoloji ile Tıp birbirlerine çok uzak görünseler bile çok güçlü bir ilişki içindekiler. Mitoloji, tanrılarla, tanrıçalarla, doğaüstü güçlerle süslenmiş halk hikayeleri.
Tıp ise araştırma, deneme, gözleme, mantığa ve kanıtlara dayalı çok önemli bir bilim. .O halde mitoloji ile Tıp nasıl ilişki içinde.Anlatalım.
Tıp kelimesinin Antik Mısır Tanrısı Amon’un şehri, dönemin en önemli sağlık merkezi Teb’den (Thebai) geldiği kabul edilir. Bu kentte dönemin en ünlü hekiminin adı da İmhotep.
Tıbbın sembolü iki yılan ise Sümerler’in Gılgamış Destanı’na dayanıyor. Yılanlardan biri zehiri, diğeri panzehiri temsil ediyor.
Baldırımızın arka bölümündeki kas grubunun topuk kemiğine birleşmesini sağlayan Aşil Tendonu’nun ismi, Homeros’un İlyada’sındaki Troya Savaşı'nın en önemli figürlerinden biri olan Akhilleus’dan (Aşil) kaynaklanıyor. Bilindiği gibi efsanede Aşil topuğundan yediği okla öldürülmüştü.
Mitoloji ile Tıbbın birlikteliği o kadar güçlü ki.
Mesela zararlı bakterilere Stafilokok adı veriliyor. Yunan Mitolojisi’nde Aitolia kralı Oinos’un keçilerini otlatan çobanın adı “Staphylus”dur. Staphlyus bir gün
ottattığı keçilerden birinin sürekli sürüyü geç katıldığını fark edince, keçiyi izliyor ve keçinin sürüden ayrılır ayrılmaz bir asma bahçesinde asma yediğini görüyor. Antik Yunanca’da Stapilok üzüm, Oinos ise şarap anlamına gelmekte. Bu nedenle mikroskopta üzüme benzeyen bu bakterileri çoban Staphylus’tan esinlenerek “Stafilokok” deniliyor.
İnsan dışkısında bulunan ipliksi, düz, kıvrık ve küre biçiminde şekillenen Proteus bakterilerinin de mitolojiye dayanan böyle bir hikayesi var.
Yine mitolojide tanrıların yalanlarını ortaya çıkaran ve kanatlı melek olarak betimlenen İris, gökkuşağının sembolüdür. Tıpta gözün rengini veren tabakaya bu nedenle “İris Tabakası” deniliyor.
Bir başka Tıp ile Mitoloji buluşması vücut ateşinde görülüyor. “Febris” Yunan Mitolojisi’nde “ateş ve sıtma” tanrıçasıdır. Tıpta da “Febris” deyimi yüksek ateşli hastalıklarda kullanılan bir terim.
Yine tıpta çift cinsiyetli kişilere “Hermafroditizm” tanısı konuluyor. Bu isim de Afrodit ve Hermes’in çift cinsiyetli oldukğu için günahkar kabul edilen oğullarından kaynaklanıyor.
Psikiyatride insanların korkularını ifade etmek için “fobi” sözcüğü kullanılır. Örneğin kapalı yer korkusu “Klostrofobi”, hayvan korkusu “Zoofobi”
Fobi sözcüğü de mitoloji kaynaklı. “Phobos” savaş tanrısı Ares’in yardımcısı olan ve korku ile dehşeti simgeleyen bir varlık. Fobi kelimenin kaynağı.
Tıp ile mitoloji ilişkisinde bunlar gibi daha onlarca örnek verilebilir.
Ancak fazla uzatmadan mitolojik bir öyküyle Tıp Bayramı’nı kutlayalım.
Ünlü hekim Bergamalı Galenos döneminde, bu toprakların en önemli tıp merkezi Asklepion’a bir hasta getirilir. Uyku odasına alınır, sayıklamaları, rüyaları gözlemlenir. Ancak hastalığına bir teşhis konulamaz. Umut yoktur.
Hekim Galenos bakar ki, tıp çaresiz, hastanın Asklepion’un giriş kapısının dışına çıkarılmasını ve ailesine haber verilerek evine gönderilmesini ister. Çünkü, Bergama’daki Asklepion’un kapasında “Bu kapıdan içeri ölüm giremez” yazmaktadır.
Ölümle boğuşan hasta dışarıda akrabalarını beklerken, aynı kaseden içtikleri sütü kusan yılanları görür. Yılanlar sütün başında kavga ederken, birbirlerini ısırarak süte zehir bulaştırırlar. Ümitsiz hasta bir an önce canına kıyma düşüncesiyle sürüne sürüne süte yaklaşır ve soluksuz içer.
İçer içmez de bayılık yere düşer.
Ancak, bir süre sonra bir mucize yaşanır.
Hasta iyileşerek ayağa kalmıştır.
Hemen hekim Galenos’a haber verirler.
Galenos yıllarca aradığı zehire karşı panzehiri bulmanın sevinciyle hastayı kucaklar ve Bergama Asklepionu'nun kapısına aynı kaptan içtikleri sütü kusan iki yılan kabartmasının betimlendiği bir sütun diktirir.
*. *. *
Bugün 14 Mart.
Tıp Bayramı.
Tüm sağlık çalışanlarımıza saygılarımızla.