Gezgin Evliya Çelebi, 1670 yılında Muğla'ya geldiğinde, bir yere hayran kalmıştı.
Ünlü Seyahatname'de şöyle yazmıştı.
"Garp bir âdem bu Karabağlar'a girse yolunu kaybeder. Bağ yollarında asla güneş yoktur... Osmanlı ülkesinde benzer Malatya'nın Aspuz yahut Konya'nın Meram'ı ola."
Sözünü ettiği yer Muğla'nın Karabağlar Yaylası.
Menteşe İlçesi'nin 3 kilometre uzağındaki doğa harikası.
Beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evleri.
Ahşap sofraları.
Yöresel yemekleri.
Bülbül sesleri
Buz gibi kaynak suları.
Ulu çınarları.
Binbir çeşit meyva ağaçları.
Yürüyüş, koşu ve bisiklet rotalarıyla ülkemizin bir cennet parçası.
Yöre halkı bu bölgeye doğal kilima der.
Yaz sıcağında Muğla yanarken, burası püfül püfül eser.
Ve Türkiye'de tektir.
Tüm yaylalara çıkılırken, buraya inilir.
Çünkü Karabağlar Yaylası aşağıdadır.
*. *. *
Bugün bir haber düştü ajanslara.
Karabağlar Yaylası’nda kömür arama amaçlı sondaj çalışmaları başlamış.
Bakanlar Kurulu'nun geçen hafta Muğla özel gündemli toplantısının hemen ardından bu girişim endişe verici.
Demek ki, yine kirli planlar var.
Bu bölge üçüncü derece doğal ve tarihi sit alanı.
Yasalara göre madencilik faaliyeti yapılamaz.
Ama biliyoruz ki, bizi yönetenler ne yasa dinliyor, ne yönetmelik.
Eğer sessiz kalınırsa, bu cennetin Yatağan'dan farkı kalmayacak.
Ankara'dan umut yok.
İş yine halkta.
Muğlalılar, Muğla'yı sevenler, doğa tutkunları, tüm demokratik güçler..
Haydi göreve.
28 Ağustos Çarşamba günü saat 12.30'da Menteşe Kent Konseyi Bileşenleri, Çevre Dernekleri, Sivil Toplum Örgütleri sondaj alanında bir basın açıklaması yapacak.
Çevre halkı da orada olmalı.
Karabağlar Yaylası haramilere bırakılmamalı!
