Ah be İsmail!
Ülkede bu kadar hırsız, tacizci, tecavüzcü dışarda pişkin pişkin, elini kolunu sallaya sallaya gezerken değer miydi?
Pandemiyle birlikte Dünyamızda ve ülkemizde toplum olarak o kadar zorlu bir süreçten geçiyoruz ki...
Bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için her zamankinden daha çok hoşgörü, adalet ve vicdana ihtiyacımız var.
Bu hafta sonu tamda Ülkemizde her şey huzur içinde geçecek derken maalesef bir sosyal medya paylaşımından öğrendiğimiz, hem de ilçemizde, hem de benim mahallemde meydana gelen bir intihar vakasıyla irkildik.
Çeşme’de gerek teşkilatınca gerekse mahalle sakinleri tarafından çok sevilen, polis memuru İsmail Zeybek’in beylik tabancasıyla yaşamına son verdiğini öğrendik.
Polis Memuru İsmail Zeybek, yaklaşık 11 yıldır Çeşme’de görev yapıyordu. Mesleğinin de 21. yılında olup mahallenin sevilen polis abisiydi.
Basından öğrendiğimize göre Alaçatı Şehit Doğan Sakarya Polis Merkezi Amirliği'nde görevli bulunan komiser yardımcısı H.Ö.Y nin kendisine ait güneş gözlüğünün polis merkezinde kayıp olmasından dolayı, polis memuru İsmail Zeybek’ten şüphelenip, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasıyla olay başlamış.
Konuyla ilgili soruşturma başlatan savcılık olayın şeffaf ve tarafsız olması gerektiğinden bahisle inceleme görevini İlçe Jandarma Komutanlığına vermiş. Şüpheli sıfatıyla Polis Memuru İsmail Zeybek’in evi jandarma tarafından aranmış ve bir gözlük bulunmuş, ancak bulunan gözlük polis İsmail Zeybek’in kendisine ait faturası da bulunan gözlükmüş. Gözlüğü müşteki H.Ö.Y de inceleyip kendisine ait olmadığını bildirmiş. Esasen muhtelif iddialara göre komiser yardımcısı H.Ö.Y ye ait güneş gözlüğü polis merkezinin çay ocağında unutulmuş ve daha sonrada bulunmuştur. Gözlüğün ortaya çıkmasına ve
Polis Memuru’nun aklanmış olmasına rağmen İsmail Zeybek’in kendisine atılan bu haksız suçlamayı kaldıramadığı ve yaşamına son verdiği anlaşılmaktadır.
Kamuoyuna yansıyan bu olay aslında sıradan bir güneş gözlüğü gibi görünse de, derinlerinde çok fazla soru işareti barındırdığı kanaatindeyim.
Şöyle ki;*Gerçekten güneş gözlüğü çalındı ise veya böyle bir kanaat oluştuysa önce kurum içinde bir araştırma- soruşturma yapılması gerekmez mi?
*Eldeki toplanan delillerin, belgelerin, tanık ifadelerinin varsa kamera görüntülerinin değerlendirilmesi gerekmez mi?
*Doğrudan Cumhuriyet Savcılığına şikayet etmek niye?
*Hadi şikayet ettiniz, evinin aranmasını istemek de nedir?
*Memurunuzun onurunu, gururunu, şerefini, haysiyetini düşünmediniz mi?
*Yaptığınız bu hareketin memurunuzda oluşturabileceği travmayı hiç mi düşünmediniz?
*Yoksa bu yapılan Polis Memuru İsmail Zeybek’e uygulanan mobbingin son halkası mıdır?
*Polis İsmail Zeybek’i intihara götüren olay işyerindeki bu mobbing uygulamaları mıdır?
En son haberlere göre kamuoyunun vicdanını yaralayan bu olay sonrası,
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Alaçatı Şehit Doğan Sakarya Polis Merkezi Amirliği'nde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayın tüm yönleriyle araştırılması için İçişleri Bakanlığı tarafından 1 polis başmüfettişi ve 1 mülkiye başmüfettişi görevlendirilmiş olup, tahkikata hemen başlanılmıştır. İddiaya ilişkin soruşturma tüm boyutları ile titizlikle yürütülmektedir" denilmiştir.
Bize göre de olay ivedilikle ve ayrıntılarıyla aydınlatılmalıdır ki bundan böyle mesleğine uzun yıllarını vermiş bu ülkenin güzel evlatları yaşamlarına son vermesin.
"En mükemmel adalet vicdandır."
Victor Hugo