COMOLLİ VE YANAL'A DİKKAT!..

Fenerbahçe’nin zirve yarışında olmadığı tatsız bir sezon geri kaldı... Kimse inkar etmesin... Fenerbahçe yarışta yoksa, futbolun tadı olmuyor...

Galatasaray’ın son şampiyonluğu,Galatasaray taraftarlarının bile sindirim sistemini bozarken, onlar da biliyor ki, zirve yarışında Başakşehir ile değil de Fenerbahçe ile kapışmış olsalardı, Rize deplasmanından puansız döneceklerdi... Son sezonda, Fenerbahçe’nin olmadığı bir padokta, at koşturmak MHK için de, Galatasaray için de, hakemler için de sanılandan daha kolay oldu...

Fenerbahçe, yeni sezon öncesinde futbol kamuoyunun ister istemez büyüteci altına girdi... Karanlık bir sezonun ardından şampiyonluğa koşacak güçlü bir kadro beklentisi, sadece taraftarın değil, tüm kamuoyunun gözünü ister istemez Kadıköy’e çeviriyor...

Fenerbahçe ise, UEFA’nın her an açıklanabilecek olan kararını beklemeden transferde adım atmıyor. Bunda haksız değiller...
Ama bu transferlerin kararlarını Comolli ile Ersun Yanal’ın vereceğinin görülmesi, taraftarın fena halde canını sıkıyor.
Başkan Ali Koç’un “nedeneni kimsenin çözemediği” bir “Comolli saplantısının” olması, Fenerbahçe için umutların gölgede kalmasına yetiyor...

Ersun Yanal’ın şampiyonluk için yeterli olmadığını söylemiyorum bile...

Soldado, Neustadter, Valbuena, Şener Özbayraklı, ve İsmail ile yolları ayıran, kiralık isimler Slimani, Benzia ve Ayew’i ise gönderen Fenerbahçe’de yönetimin bilinçli bekleyişi sürerken, “SKOR BASINIMIZ” tam 36 “süper star” oyuncuyu Fenerbahçe’ye transfer etti bile...

Bu isimlerin “doğru olmadığı” listenin 36 kişi olmasından bile belli ya neyse...

Yeni sezona büyük bir hamleyle, ses getirecek yeni isimlerle gireceği kesin olan Fenerbahçe’de eğer transferin tek yetkilisi yine Comolli olacaksa, ve buna bir de Ersun Yanal’ın dahli eklenecekse, korkarım İKİNCİ BİR FACİA’nın da temeli atılmış olacak...

Başkan Ali Koç, Fenerbahçe’yi düşünerek bu kez ipleri eline almalı, daha aklı başında akıl hocalarıyla transfer hamleleri yapmalıdır...

Bunu yapmazsa, Fenerbahçe Ali Koç’u belki bir daha aramayacak ama, Ali Koç, Fenerbahçe ve Fenerbahçe başkanlığını çok arayacaktır...

Durum bu kadar ciddi yani...
Bu işin şakası kalmadı...

----------------

NEREDE BU KURULLAR?..

Futbol Federasyonu, yeni yönetimini seçti... Ve görüldü ki, tek bir elden ve “talimatla” oluşturulmuş (ki bunun böyle olacağını ve olduğunu yazmıştık) bir yönetim çıktı ortaya...

Çok eleştirildi... Oluşumu, da oluştuğu isimler de çok tartışıldı...

Daha da tartışılacak... Bu yönetimin alacağı kararlar, atacağı adımların “özgür” adımlar olup olmadığını zaman içinde herkes görecek zaten... Çünkü bunun aksi, eşyanın tabiatına aykırı olacaktır...

Ama Federasyon Başkan ve yönetimi ne yazık ki, kurulları bir türlü açıklamıyor... Daha doğrusu açıklayamıyor...

Özellikle MHK konusunda kamuoyun büyük bir merak ve beklenti içinde... Federasyon yönetiminin siyasi yapısı görüldükten sonra aynı dokunun kurullara da yansıyıp yansımayacağını merak etmek hepimizin hakkı değil mi...
Kulağımıza gelenler, yeni Federasyon’un MHK’yı son başkan Sabri Çelik’e teslim edeceği şeklinde... Her ne kadar ben Fenerbahçe’li bir MHK başkanı arandığı duyumlarımı sizlerle paylaşmışsam da, son bir gelişme; ortalıkta Mustafa Çulcu isminin dolaştığı şeklinde...

Bu, benim için asla ama asla bir sürpriz olmadı... Çulcü MHK Başkanı olarak seçilirse de zerre kadar şaşırmam... Çünkü Çulcu’nun “kulissever” yapısı ve bu koltuğu “dünyanın en büyük koltuğu” olarak görmesi, bu uğurda her türlü girişimi yapmaya hazır olduğu izlenimini vermiştir bana... Bu konuda gereğinden çok hırslı...

Oysa bence ne Sabri Çelik ile devam edilmeli, ne de “makam sever” Çulcu seçilmelidir...

Geride bıraktığımız sezonda Galatasaray’ın “düşündüren” şampiyonluğu, kişiliğini bildiğim, dürüstlüğüne kefil olduğum Sabri Çelik ismini de ister istemez tartışmaya açmıştır...

Çulcu’yu zaten bir yana bırakıyorum ama, onun ısrarlı kulis çabalarının sonuç verebileceğinden de derin endişe duyuyorum.

Benim “tartışılmayacak, dürüst bir MHK” için başkan adayım Yüksel Okçuoğlu’dur...

Kabul eder, etmez bilemem... Ama ekibine kendi seçerek alacağı arkadaşlarıyla asla etki altında kalmayacak, asla tartışılmayacak dürüst ve tarafsızlığı garantili bir MHK oluşacağına eminim...

Sözün özü, umarım Federasyon yönetimi, kurulları açıklamak için “siyasi bir sinyal” beklemiyordur...

---------------

TRABZON-ALTINORDU DALAŞI!..

Trabzonspor iki gence imza attırdı... Altınordu forması giyen ve Altınordu’nun nedende profesyonel sözleşme yapmadığı Atakan Gündüz ve Salih Kavrazlı’yı renklerine kattı...

Altınordu Kulübü’ne de “yetiştirme bedeli” ödemekle yetindi ve bu iki ismi, “bedavaya”aldı... Altınordu buna kızdı, Trabzon bu öfkeye yanıt verdi...

Ortada tatsız bir durum olduğu kesin... Ama burada Trabzonspor’un bir kurnazlığı değil, Altınordu’nun bir ihmali var...

Sen elindeki gençleri adamdan saymaz, onlarla profesyonel sözleşme yapmazsan, elinden alıp kaçarlar işte...

Altınordu, kendi hatasının bedelini büyük bir kayıpla ödemiştir, ödemelidir de... Trabzonspor’u “işbilir” tavrı için suçlamak yersiz, gereksiz ve haksızlık olur... Bu da umarım Altınordu’yu tarihi bir ders olur..