İstanbul'da “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane” yani “Askeri Tıbbiye”, o yıllarda; doktor, eczacı, kimyager, diş hekimi ve veterinerliği eğitimi vermektedir.
Devrin de en gözde okuludur.
Tıbbiyeli Hikmet (Boran) Bey de okulun öğrencisidir.
3.sınıftayken okulu İngilizlerce işgal edilmiştir.
Öğrenciler işgale dirençlerini göstermek isterler.
Okulun kuruluş yıldönümü olan 14 Mart’ta "topluca kutlama yapmayı" kararlaştırırlar.
Liderleri; Hikmet Boran'dır!
Hocaları da onları destekler.
Tıbbiyeliler, okulun iki kulesi arasına devasa bir Türk Bayrağı asarlar. İşgalciler buna engel olamamışlardır!
Bu bayrak asmayla Tıbbiyeliler, 14 Mart 1919'da işgale karşı koymuşlar, emperyalizme direnip kurtuluş mücadelesini başlatmışlardır.
İşte bu nedenle “14 Mart” Türkiye'de “Tıp Bayramı” olmaktan başka aynı zamanda; Tıbbiyelilerin işgalci emperyalist güçlere karşı çıkışının da yıldönümüdür de!..
****
Tıbbiyeli Hikmet, 4 Eylül'deki Sivas Kongresi'ne katılacak iki öğrenciden biridir.
Daha 18 yaşındadır Tıbbiyeli Hikmet! Kongrenin en genç delegesidir.
****
Ve o Tıbbiyeli Hikmet Sivas Kongresi'nde de iz bırakacak
şu konuşmanın da kahramanıdır;
“Beyler;
Delegesi bulunduğum Tıbbiye, beni buraya bağımsızlık yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdi.
Mandayı kabul edemeyiz. Eğer manda fikrini kabul edecek olanlar varsa bunları şiddetle reddeder ve kınarız.
Eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri de hain ilan ederiz! ”
****
Sonra Mustafa Kemal ‘e döner büyük bir heyecanla;
“Paşam!
Siz de manda fikrini kabul ederseniz sizi de reddederiz. Mustafa Kemal Paşa'yı vatan kurtarıcısı olarak değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz.” der.
Mustafa Kemal Paşa da şu yanıtı verir;
“Evlat, içiniz rahat olsun. Biz azınlıkta kalsak da mandayı kabul etmeyeceğiz. Manda da yok, himaye de. Parolamız tektir ve değişmez: Ya İstiklal Ya Ölüm!”
****
Tarih sonra şöyle yazılır;
"Mustafa Kemal Paşa delegelere döner, 'Beyler gördünüz mü, muhtaç olunan kudret gençliğin asil kanında zaten mevcut' deyip, Hikmet‘i alnından öper."
Bu sözler, daha sonra Atatürk'ün Nutku'nun sonundaki Gençliğe Hitabe de “… Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” cümlesiyle tüm gençliğe yol gösterici olur...
****
İşte 14 Mart 1919'daki tıbbiyelilerin direnişi; özveriyle
"yurdu savunma hareketi" olarak başlamıştır!
Bugün, hekimler, hemşireler, diş hekimleri, eczacılar, sağlık teknisyenleri ve bütün sağlık çalışanları, yaşamlarını ortaya koymuşlardır Pandemi'de.
Büyük bir mücadele içindedirler salgınla.
Ne yazık ki, 386 sağlıkçıyı ve onbinlerce insanımızı kaybettik.
Bizler de yurtsever Türk hekimliğinin onur simgelerinden "Tıbbiyeli Hikmet ruhuyla"
ülkesini, insan hayatını her şeyin üstünde tutan sağlıkçıların 14 Mart'ını;
şu zor günlerde
virüsle mücadelede şehit düşen meslektaşlarının anısına vesile olması dileğiyle kutluyoruz.