MENÜ
İzmir 12°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
TIBBİYELİ HİKMET...
Atilla Köprülüoğlu
YAZARLAR
6 Eylül 2018 Perşembe

TIBBİYELİ HİKMET...

Tarih: 4 Eylül 1919…

Mustafa Kemâl Atatürk ve Yol Arkadaşları,

Cumhuriyet’i Sivas’ta kurdu.

Günümüzde

Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i "en iyi anlatan"

Tarihçi-Yazar Sinan Meydan’a göre; Mustafa Kemâl Paşa’nın kurtuluş formülü, 

“Emperyalizme karşı tam bağımsızlık+geri kalmışlığa karşı 

tam uygarlık”tı!..

Tam uygarlık olmazsa tam bağımsızlık 

sürmezdi çünkü!..

 

***

Sivas Kongresi,

Mustafa Kemâl'in Amasya Tamimi’ni 

açıkladıktan sonra

 -bir çağrı üzerine-

"1.Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan 

Türk topraklarını kurtarmak ve 

ulusun bağımsızlığını sağlamak 

için çareler aramak" amacıyla seçilmiş 

millet temsilcileriyle gerçekleşti!..

Alınan 8 kararla -özetle-  ‘’milli sınırları içinde 

vatan bölünmez bir bütündü; parçalanamazdı!

Her türlü yabancı işgâl ve müdahalesine 

karşı millet top yekün kendisini 

savunacak ve direnecekti!

Kuvay-ı Milliye; tek kuvvetti, milli iradeyi 

hakim kılmak temel esastı.

Manda ve himaye de -asla- kabul edilemezdi!..’’

Cumhuriyet'in temeltaşlarındandır bu kongre!

 

***

 

Kongrenin simge isimlerinden ‘’Tıbbiyeli Hikmet’’, bir öğrenci lideridir.

(Hikmet Boran; Askeri Tıp 3’teydi)

14 Mart 1919’da İstanbul işgal altındayken, 

bir grup arkadaşıyla, okuluna dev bir Türk Bayrağı asmıştı. 

Tarih onu ‘’henüz 18 yaşındayken de 

Sivas Kongresi'ne üniformasıyla katılan 

38 delegeden biri’’ olarak yazacaktı!.

Mustafa Kemâl ile şu ünlü diyalogunu da!:

“Paşam! 

Delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler 

beni buraya istiklal davamızı başarmak 

yolundaki çalışmaya katılmak üzere gönderdiler. 

Mandayı kabul edemem! 

Eğer kabul edecek 

olanlar varsa, bunlar da her kim olursa olsun, 

şiddetle reddederiz! 

Manda düşüncesini siz kabul ederseniz 

sizi de reddeder; 

Mustafa Kemâl’i 

-vatan kurtarıcısı- değil, 

-vatan batırıcısı- olarak adlandırır ve kınarız.” Mustafa Kemâl,  gencin söylediklerinden

etkilenir ve ona şunları söyler: 

“Evlat müsterih ol !

Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. 

Biz azınlıkta kalsak dahi, mandayı kabul etmeyeceğiz!

Parolamız tektir ve değişmez:

Ya İstiklal Ya Ölüm!..”

Sonra...

Mustafa Kemâl, Tıbbiyeli’yi alnından öper;

ardından da şu sözleri sarfeder:

‘’ Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç

nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır!’’

Hikmet Boran da, 

“Varol Paşam!” diye bağırarak Mustafa Kemâl’in elini öper.

Atatürk, Büyük Nutuk’ta da yiğitliğinden söz ederek "onurlandırır" Tıbbiyeli'yi...

 

***

‘’Tıbbiyeli Hikmet'’ direnci ve onuruyla "Sıhhiye Subayı"

Milli Mücadele’ye, Büyük Taarruz’a katılır.

9 Eylül 1922'de İzmir'e giren "Kemal'in Askerleri"nden biri olur.

Cebeci Askeri Hastanesi'nde tifüs aşısı araştırmaları yapar.

Savaş sonrası okulu bitirir, cerrah olarak Doğu'da göreve talip olur.

Rütbesi de Albay olmuştur.

Yasa çıkınca da Boran soyadını alır.

(Ünlü sunucu Orhan Boran; oğludur.)

Atatürk kendisini milletvekili yapmak istese de bu arzu bir türlü gerçekleşmez.

Hikmet Boran

44 yaşında sonsuzluğa göçmüştür.

 

***

Melih Cevdet’in ‘’Anı’’sından dizelerle 

saygıyla selâmlıyorum sizi

Mustafa Kemâl Atatürk'ümüz ve Tıbbiyeli Hikmet!:

‘’Sevdiğim sokak adları gibi/Sevdiğim çiçek adları gibi/

Bütün sevdiklerimin adları gibi/Adınız geliyor aklıma!’’

İkiniz de; alınlarından öpülesi yol arkadaşlarınızla beraber

kuruluşu/kurtuluşu başaranlarsınız. 

Bir destansınız siz destan!..

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Gündem Çeşme