Su kaçıran işler!..

Yıllar yıllar önce...

Genç bir spor muhabiri olarak, haber için taşın suyunu sıktığımız; neredeyse attığımız her adımdan haber çıkarmaya çalıştığımız günlerde...

Salt maç, yarışma ve basın toplantısı izlemenin ötesinde...

Özel haber çıkarma uğraşımız da vardı...

Ve bunun için genç gazetecilerin öncelikli uğrak yeri, eski adıyla Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü'ydü. Şimdi Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak hizmet veriliyor...

Hizmet veriliyor derken, artık daha çok bürokratik işlemler için kurulmuş bir büroyu andırdığını söylemek gerekiyor!..

İzmir'in geçmişteki sporcu kalitesi ve yoğunlu bugün ile karşılaştırıldığında; hemen her branşta deneyimli bölge antrenör kadrosu da gözönüne alınırsa...

Bugün bir çok kente göre geride kaldığı, kentte artık amatör branşlarda başarılı sporcu çıkmadığı...

Her yıl göstermelik olarak düzenlendiği sanısı yaratan spor okullarında süreklilik yaratılamadığı, minik yavruların birer aylık okullar sonrası bir daha uğramadığı ve bu alanlardan sporcu yetiştirilemediği görülecektir...

Bugünün boş ve bakımsız spor tesislerinin bize gösterdiği açık ve net sonuç böyledir ne yazık ki!..

O halde bulunduğu kentte tesisleşmeyi geliştiremeyen, yeterli bakımı yapamayan, nitelikli personeli hızla eriyen ve yerine yenisini koyamayan...

Güncel bürokratik işlemleri yapmanın dışında bir işlevi kalmadığı görüntüsü veren bir spor müdürlüğü için kentin spor dinamiklerinin harekete geçmesi zorunludur...

Eğer bir baskı oluşturamıyor, her işlerini Ankara üzerinden çözmeye çalışıyorlarsa...

Durum vahim demektir!..

Şöyle bir araştırdım...

Ali Osman Tatlısu'nun Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü olduğu İzmir'de, 30 ilçenin 23'e yakınında ilçe müdürü yok!..

Böyle bir şey olabilir mi?

Narlıdere Yüzme Havuzu'nda görev yaparken, hakkında suistimal-yolsuzluk iddialarıyla soruşturma başlatılan ve Atatürk Yüzme Havuzu'na atanan Uğur Durukan, ne ilginçtir ki, önce Narlıdere İlçe Müdürü oluyor, ardından da kınama cezası geliyor!

"Araştırmalı, daha neler çıkacak" diye düşünürken, Tatlısu ile Alsancak Stadı'nın yıkımı aşamasında belli işlere itirazları nedeniyle ters düşen 4 mühendisin sürüldüğü iddiası ortaya atılıyor!..

Daha neler?

Her ilde olduğu gibi İzmir'de de "Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Kulübü" vardır. Bölge sporcuları ve antrenörler bu kulüpten alırlar ödeneklerini...

İyi de bakıyorsunuz önünüzdeki belgelere...

Tatlısu'nun 2013 yılında 1 Ankara, 2014 yılında 3 Ankara otel faturaları bu kulübe fatura edilmiş! Taksi faturası, Havaş bileti bile var! Arçelik'ten ankastre fırın, davlumbaz ödemesi ne iş?

VOLEY Otel ilişkileri nedir? Tatlısu, İzmir'e atandığında bu otelde kaç gün kalmış ve ödeme yapılmış mıdır?

Bölgede bir kulüp varken, İZGEM neden kurulmuştur? Bu kulüpte gruplaşmalar ve arkadaş ilişkileri görülünce, ekip dağıtılmış mıdır?

Bunlar yanıt bekleyen sorular kuşkusuz!..

"Bir dokun bin ah işit" derler...

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü de o konuma gelmiş!..

Bunlar su kaçıran işler!

Rakamlar küçük de olsa mide bulandırıcı ve devletin işleyişi içinde suç!..

Sporcu böyle küçük işlerle uğraşan ekibin görev yaptığı yerlerde nasıl yetişir ki?

Yorum Ekle