“Dalgaları durduramazsınız ama dalgalarla sörf yapmayı öğrenebilirsiniz.” -Jon Kabat-Zinn
Sörf; dalgalar üzerinde ya da rüzgâr gücünün yeterli olduğu ortamlarda değişik boyutlardaki tahta, tahtaya ilave olarak yelkenle yapılabilen bir su sporu. Tahiti’de ortaya çıkmıştır, geçmişi on sekizinci yüzyıla dayanır.
“Meydan Laorusse”a göre; Dalga sörfü ve Rüzgâr sörfü olmak üzere iki türdür.
Sörf denilince genelde akla gelen tür olan dalga sörfü, sörfçünün tahta üzerinde kıyıdan uzaklaşması ve sonrasında kıyıya yaklaşan dalgaya sörf tahtasıyla girip estetik ve akrobatik hareketlerini yapıp dalganın gücüyle tahtanın üzerinde sahile kadar ya da hedeflediği yere ulaşmasıyla son bulur.
Rüzgâr sörfüyse, üzerinde yelkeni de barındıran sörf tahtası üzerinde yapılabilen bir tür.
Bu türde amaç uygun rüzgârı yakalayıp olabildiğince uzun süre ilerleyebilmektir. Bir nevi yelken sporu olan rüzgâr sörfü 2 ile 5 metre arasındaki boyutlarda bir tahta ve yelkenle yapılan, rüzgârın gücünü kullanmayı amaçlayan denge, güçlü kol kasları ve yoğunlaşma gerektiren bir spor dalı.
xxxx
“Tarih Baba” Heredot,
"Onlar kentlerini, bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel ikliminde kurdular." der.
İşaret ettiği bölge; Foça’dır(Phokai)
Yenifoça da o Foça’ya bağlı, İzmir’e de en yakın sahil beldesidir.
Bizim gibi sevdalıları “Kutsal Topraklar” der doğa cenneti beldeye.
Denizi, Kuzey Rüzgarı, sırtını verdiği yeşili bir harikadır.
O rüzgar ki, bu yıl aramızdan ayrılan şair Oruç Aruoba’nın ”Yaşam/ rüzgârın titrettiği yaprakların/ hışırtıları ardından çağıran/ bir ses gibi:/ çabucak yitiveren/ anlaşılamadan/ söylediği”dir.
xxxx
Bu bölümde, Yenifoça rüzgarının sörf, yelken sporu tutkunları için Alaçatı kadar ilgi gören parkur oluşturmasından…
Sörf ve yelkene tutkun bir misyoner gibi çalışan...
Denizle sporu birleştirmeyi amaç edinmiş…
9 yıl önce kurulan Yeni Foça Windsurf ve Yelken Spor Kulübü…
Ve onun Kurucu Başkanı, Türkiye Yelken Federasyonu Sörf Komite Üyesi Nadir Nizam’dan da söz edelim.
Nizam 1993’te bir komşusunun Almanya’dan getirdiği sörf tahtasıyla başlamış spora.
Türkiye ve Dünya Şampiyonası’na katılmış.
Bir yandan da yaşamını sörf ve yelkene meraklı sporcular yetiştirmeye adamış.
Uzun yıllar beraber sörf yaptığı arkadaşlarıyla bir kulüp için kolları sıvamış ve başarmış.
Sörfün sadece Alaçatı’da değil rüzgârın ve sörfün iyi olduğu her yerde yapılabileceğini ispatlamış.
xxxx.
Kulübü, Türkiye Yelken Federasyonu bünyesine almış.
Halen 80’in üzerinde lisanslı sporcu, yarışmacı...
Her yıl 200 çocuk yelkenle ile tanıştırılıyor.
Böylelikle çocuğun özgüven, fiziksel gelişimi artıyor ve çocuklar kendi başlarına savaşmayı
öğreniyorlar.
Milli Takım’a da çok sayıda sporcu verilmiş.
xxxx
Nadir Nizam’a kulak verelim; “Bu işi büyük bir özveriyle yapıyoruz. Yeni Foça küçük bir yer fakat bu işi lâyıkıyla götürdüğümüz için hem bölgede iyi bir şey yapmak, hem de yapılmayanı yapmak; güzel bir faaliyettir. Taşları yerine koyduğumuz zaman uzun yıllar burada sörf yapıyor oluşum, buradaki çevrem sonucu bu resim ortaya çıkıyor ve sizi buraya sürüklüyor.
Önemli not; parkurumuzda havayı tanımak, olası kazaları önlemek hem de dalgalarla uyum içinde sörf yapabilmek için çok önemlidir!..”
Sponsorluk arayışları da sürüyor kulübün.
Nadir Nizam, sörfü 7’den 70’e herkesin yapabileceğini savunuyor.
En büyük hayali de; Yenifoça parkurunda bir Türkiye Şampiyonası organizasyonuna imza atmak!..
xxxx
Artık sörf meraklıları, yelkenciler; “Alaçatı’da süper rüzgar var” kadar, şimdi “Yenifoça’da da süper rüzgar var” diyorlar.
Deniz üzerinde ardı arkası kesilmeyen dalgalarla, “doğanın gücü” rüzgarlarla dans etmek isteyenler!
O beyaz köpüklerle dost olmayı arzulayanlar!
Buyrun Yenifoça’ya; sörfe, yelkene!..