Haziran’da ölmek zor” demiş ozan.
Orhan Kemal, Ahmed Arif, Nazım Baba “haziran ölülerindendir.
Futbol alanlarında Karşıyaka forması ile ünlenen “Gode” nam, Cengiz Kocatoros da Haziran’da yitirdiklerimizdendir.
İnsanlar ölür, destanlar yaşarmış…
Marifet ölümü destanlaştırmak değil, hayatı güzelleştirmektir.
Ya Gode Cengiz gibi olsanız…
Ya Gode Cengiz gibi yaşasanız..
Ya Gode gibi…
Yok, yok ölseniz dememek gerekir burada.
Gode Cengiz gibi hayatı da güzelleştirseniz ölümü de destanlaştırsanız demeli…
Yaşlılar ölüme gider, ama ölüm gençlere gelir derler.
Sofrası meşin yuvarlak aracılığıyla dolan, karnı bu hünerle doyan, düşüncesini midesinin sansüründen geçirmeyen, yüreğinde iyilik, doğruluk, güzellik meşalesi sönmeyen Gode‘ye ölüm erken geldi.
Cengiz Kocatoros 21 Haziran 1988 günü öldü, ama Gode hâlâ “yakar türküsünü inceden ince”
Bak futbolcu kardeşim.
Ölürsünüz de.
Yaşarsınız da.
Yıllarca çağdaş arenalarda gladyatörlük yaparsınız da.
Esir pazarlarında haraç mezat satılırsanız da.
Dopinge, şikeye alet edilirsiniz de.
Ölürsünüz de!
Yaşarken bile ölürsünüz de!
Gode Cengiz gibi yaşarsanız, ölseniz de yaşarsınız da!
Gode Cengiz gibi olursanız spor kılıklı bataklıkta “nergis” gibi güzel kalırsınız da.
Sporda yenginin tokluk, yenilginin ise açlık olduğunu yasayarak Öğrenirsiniz de.
Karşıyaka'da Bostanlı'daki parkta Gode Cengiz’in anısına dikilen, büstün “Sevda candan uzun / can günden kısa” diyen sözlerini duyarsınız da.
Büstün önünde benim gibi, “Bir palamut ızgarasıyla, bir tabak roka salatasına ve bir de sana öyle hasretim ki” Gode dersiniz de.
O büstün olduğu parka bir bir, on on, yüz yüz, bin bin uğrayın Karşıyakalılar İzmirliler, futbol-severler.
Her zaman saygı duyacağımız, yüreğimizdeki sıcak sevgilerle anacağımız Gode, her yanlışlığa, namussuzluğa isyan ederken, en çok size saygılıydı futbolseverler.