Datça Belediyesi'ni çok kez eleştirdim.
Bu eleştirileri zaman zaman yazdığım gazetelerde kaleme aldım, zaman zaman başkan Gürsel Uçar ile sorumlu personele direk söyledim.
Şimdi ise teşekkür etmek istiyorum.
Hani derler ya, 'yiğidi öldür ama hakkı yeme" diye.
Şimdi hak verme zamanı.
Mesudiye'de yaşayan bir vatandaş ve bir gazeteci olarak bu benim insanlık borcum.
Neden mi, anlatayım.
Datça Belediyesi yangının ilk anından itibaren adeta seferberlik ilan etti.
İhbar ile birlikte hemen motorsikletle yangın yerine ulaşılarak bir keşif yapıldı. Ardından vakit kaybetmeden limandaki belediye sosyal tesisleri müşteriye kapatılarak koordinasyon merkezi haline getirildi.
Saat 15.00'den itibaren yangın yerine malzeme yağdırılmaya başlandı. İlk etapta 200 adet powerbank, 360 adet şişe suyu, 250 adet meyve suyu ve 100 adet hamburger ekiplere ulaştırıldı.
Yangın devam ederken Datça halkından gelen yardımlar ve belediyenin kendi imkanlarıyla aldığı malzemeler limandaki koordinasyon merkezinde toplanarak, vakit geçirmeden Ovabükü, Kırtepe, Mesudiye Sapağı ve Hayıtbükü'ndeki ikmal noktalarına ulaştırıldı.
Datça-Mesudiye karayolu kapanınca 2500 ayran, 3000 adet su, 250 adet enerji içeceği, 550 adet meyve suyu sahil güvenliğin aracılığıyla 3 sefer yapılarak yangın yerine gönderildi.
İlk gün saat 20.00 sıralarında iki büyük gezi teknesiyle yüzlerce konserve, soğuk kahve, yanık kremi, gözdamlası, ayran, enerji içeceği, tepe lambası, simit, atlet, kola, yoğurt, kek, bisküvi ve daha onlarca ürün Mesudiye'ye ulaştırıldı.
Geceyarısı Betçe bölgesinde ekmek kalmadığı haberi alınınca, yine teknelerle ekmek gönderildi.
Belediye'nin bu lojistik desteği yangın söndürülene ve soğutma işlemleri bitene kadar sürdü.
Ovabükü sapağında kurulan ileri ikmal merkezine, Palamutbükü yolundaki Kırtepe bölgesine ve Mesudiye sapağına hiç durmaksızın malzeme yağdırıldı.
Eğer belediye yangın yerine gönderdiği malzemenin toplam listesini, araç ve personel sayısını paylaşırsa, yapılan hizmetin ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır.
Sadece bunlar değil elbette.
Belediyenin görevli personeli - ki aralarında birim müdürleri ve meclis üyeleri de var - sahada yaklaşık 40 saat uykusuz görev yaptılar.
Bazıları koli koli su taşıdılar, bazıları kendi ceplerinden eşlerine sandviç yaptırdılar, bazıları su ayran aldırdılar.
Yetersiz kaldıkları yerlere soğutucu özelliğe sahip özel firma arabalarına kendi personellerini koyarak malzeme yetiştirdiler.
Yangının ortasında mazotsuz kalan köylülerin traktörlerine 1 tona yakın mazot ikmali yaptılar.
Başkan dahil bazı görevliler geceyarısı yangının ortasında kalınca oturduğum evim hemen yukarısındaki bir eve sığınmak zorunda kaldılar.
Yaptıkları hizmetler yazmakla bitmez.
Datça Belediyesi hala Orman İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün günlük içme suyu ihtiyacını karşılıyor.
Mesudiye'de yangını yaşamış ve yapılanları gözlemlemiş bir insan olarak Datça Belediyesi'ne ve tüm personeline gecikmiş de olsa teşekkür etmek istiyorum.
Belli ki, yangın gibi afetlere daha önceden hazırlanmışlar ve organizeler.
Hatalar yok mu?
Elbette olmuştur.
Mesela yardım etmek isteyen vatandaşlar duyurularla daha iyi yönlendirilebilirdi.
Ama unutulmamalı ki, "çalışan hata yapar, oturan yapmaz."
Ayrıca
"İyiyi alkışlamayanın, kötüyü eleştirmesi inandırıcı olmaz."
Bugün alkışlama günü.
O yüzden tekrar tekrar teşekkürler Datça Belediyesi
Tekrar tekrar teşekkürler belediye personeli.
Hepinize minnetle.