"Sana bu satırları
Bir sonbahar gecesinin
Felç olmuş köşesinden yazıyorum.
Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında
Saatlerdir, boşalan kadehlere
Şarkılarını dolduruyorum,
Tabağımdaki her zeytin tanesine
Simsiyah bakışlarını koyuyorum*
Ve, kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum:
Burası Agora Meyhanesi
Burda yaşar aşkların en madarası
Ve en şahanesi
Burda saçların her teline
Bir galon içilir
Sen, bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin
Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir.
Burası Agora Meyhanesi
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası.
Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı
Boşalan ellerimde
Kahreden bir hafiflik.
Bu akşam
Umutlarımı meze yapıp içiyorsam
Elimde değil.
Bu da bir nevi namuslu serserilik.
Dışarıda hafiften bir yağmur var
Bu gece benim gecem
Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği,
Gönlümde bütün dertlerin
Hora teptiği gece bu
Camlara vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu...
Birazdan plaklarda şarkılar susar,
Kadehler boşalır,
Umutlar tükenir
Mezeler biter
Biraz sonra
Bir mavi ay doğar tepelerden
Bu sarhoş şehrin üstüne,
Birazdan bu yağmur da diner.
Sen bakma benim böyle delice efkarlandığıma,
Mendilimdeki o kızıl lekeye de boşver
Yarın gelir çamaşırcı kadın
Herşeyden habersiz onu da yıkar;
Sen mes'ut ol yeter ki
Ben olmasam ne çıkar.
Dedim ya:
Burası Agora Meyhanesi
Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere
Meydan okuduğu yer
Burası Agora Meyhanesi,
Burası kan tüküren
Mes'ut insanların dünyası...-
(*) Simsiyah bakışların tangosu
****
13 yıl önceydi...
Yanlış hatırlamıyorsam aylardan Mart'tı.
Konak Belediyesi "Ustaya Saygı" etkinliği düzenlemişti.
Konak Belediye Başkanı
Hakan Tartan, etkinlikle
amacın; "İzmir'in kültür sanat, edebiyat, sporda katkı sağlamış isimleri ağırlamak olduğunu" belirtmişti.
Prof.Dr.Türkan Saylan
Kültür Merkezi 'ndeki etkinliğin ilk konuğu da
dillerde marş olmuş
"Agora Meyhanesi"nin şairi Dr. Onur Şenli'ydi.
Bir vefa gecesiydi o etkinlik.
Çok duygulanmıştı
Dr.Şenli.
Yakınında oturduğum için
zaman zaman gözlerinin dolduğuna tanık olmuştum.
Eşi Kıymet Unutma Şenli de o gün yanındaydı.
Anımsayabildiğim kadarıyla; Başkan Tartan, bugün aramızda olmayan "İzmir Baba" Sancar Maruflu, Şadan Gökovalı Hoca ve Fikret Alan, İzmir 68'liler Birliği Başkanı Okan Yüksel Ustam söz alanlar arasındaydı.
Gökovalı, şiiri o günlerde edebiyat sayfasını yönettiği Ege Ekspres gazetesinde
"The Night, Wine and Love-
Gece, Şarap ve Aşk" olan ismini nasıl değiştirdiğini anlatmıştı konuklara.
****
Gökovalı Hoca 9 Eylül Gazetesi'ndeki köşesinde şöyle yazmıştı;
"İzmir’de şiirlerin yayın yeri,
benim yönettiğim
Ege Ekspres Gazetesi'nin
'Gençlerle Başbaşa' sayfasıydı.
Gazeteye yağan şiir yağmurları arasında dişe dokunur dizeler arıyordum hep.
Bir gün yolumu, başkanlığını daha sonranın ünlü Romatoloji profesörü Gürbüz Gümüşdiş’in yaptığı Ege Tıp Öğrenci Derneği’ne uğratıyorum.
O gün, derneğin etkin dergisi 'Neşter' baskıda.
İçeriğine bir göz atıyorum;
bir şiir dikkatimi çekiyor.
Özgün adı;
'Life, Love and Night' olan şiiri, derginin editörü Dr.Oktay Dikmen
'Agora Meyhanesi' başlığıyla yayına vermiş. Prova baskısını alıp, ertesi pazartesi, sayfamızda yayınladım. Bunca yıllık şiirseverliğimde ben 'Agora Meyhanesi' kadar tartışılan, paylaşılamayan şiirle tanışmadım desem yeridir.
Agora Meyhanesi’nin 'Gençlerle Başbaşa’da yayınlanması olay oluyor.
Şiirin çıktığı sayfa kesilip saklanıyor, herkes soruyor:
'Kim bu Onur Şenli? Nerden çıktı bu şair?''
****
"Agora Meyhanesi" şiiri, şair kimliğinin önüne geçmiştir Onur Şenli'nin.
Dillerden düşmeyen
şiiri besteleyen İsmet Nedim’dir.
Gönül Yazar, Zeki Müren, Behiye Aksoy, Müzeyyen Senar plaklara okumuştur.
“Agora Meyhanesi” platonik aşk öyküsü anlatımıdır.
Orhan Beşikçi öyküsünü birinci elden yani Dr.Şenli'den dinlemiş ve Kent Yaşam'da yayımlamıştır. O röportajdan alıntı;
"Kokoreççi Doğan’ın meyhanesine takılıyordum.(Basmane'de Tilkilik Çarşısı'ndaydı Kokoreççi Doğan. Bir emekli polis ortağıydı.
Kokoreçci Necmi, Hayyam da o meyhaneler arasındaydı. Ben de o semtte 1981'e kadar oturduğum için yakından bilirim.A.K) meyhanesinden çıkıp bir mektup yazmaya karar verdim o kıza. Mektubu gece geç saatlerde Mersinli’de yazarken mektubun şiir olduğunu fark ettim. İlginçtir, bizim gittiğimiz Agora ve civarındaki meyhanelerin hiç birinin tabelasında Agora Meyhanesi yazmıyordu.
Şiir ilk kez Neşter Dergisi’nde yayımlandı
O yıllarda şiirlere İngilizce isim verme modası yaygın. Agora Meyhanesi’nin orijinal ismi İngilizce “Gece, şarap ve aşk”. Oktay, “İki sayıdır şiir vermiyorsun” dedi. Kalktım bu şiiri verdim. Mizanpajda şiirin başlığı uzun gelmiş, şiirin içerisinde “Agora meyhanesi” geçtiği için Oktay şiirin başlığını “Agora Meyhanesi” olarak atmış.
****
Yine o röportajdan;
"1970'te fuarda Zeki Müren konserine gittim. Gazeteci Süha Aknur arkadaşım. 'Seni Zeki Müren’le tanıştıracağım' dedi. Süha, 'Onur Şenli arkadaşım,bir özelliği var, Agora Meyhanesi’nin şairi' diye takdim edince çok ilgi gösterdi ve 'Bu şarkıyı bir de benden dinle' dedi. Sahne saati geldi, Müzeyyen Senar ortada, Vali Namık Kemal Şentürk, İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar, birlikte dinledik.
Yine bir başka gün
Kemeraltı Çarşısı’nda, Şükran Lokantası’nın önünde reklamcı arkadaşım Önder İridere ile karşılaştım. 'Dün İstanbul’dan geldim. Senin 'Agora Meyhanesi' Arya Plak’ta şarkı oldu, yalnız senin ismin yok' dedi.
Daha sonra plağı gördüm: 'Söz-müzik İ. Nedim. Fiyatı 7.5 lira'. Aldım. Aktör Suphi Kaner o sıralarda yeni vefat etmiş. Gönül Yazar, “Suphi Kaner’in yazdığı Agora Meyhanesi şiirini, İsmet Nedim benim için besteledi, ben de plağa okudum” diyerek gazetelere demeç verdi. İsmet Nedim, 'Ben bu şiiri Bağlarbaşı Prevantoryumu’nda ölmek üzere olan bir hastadan aldım. Şarkı meşhur olunca Onur Şenli isminde birisi ortaya çıktı' diye beyanat verdi. Aradan bir yıl geçti. İsmet Nedim İzmir’de Kabadayı veya Nil Otel’de kalıyor. Kendisini gazeteci olarak ziyaret edip, 'Agora Meyhanesi’nin aslı nedir?' diye sordum. 'Bu şiir Onur Şenli diye birisininmiş' dedi. Daha sonra kendimi tanıttım. Şiiri eşinin şiir defterinde görmüş, imzasız olduğu için anonim olduğunu sanmış. Akşam beni Ekici Över’e davet etti…
Sonra hukuk mücadelesini kazandım."
****
Tanımaktan büyük onur duyduğum Dr.Onur Şenli 'yi Fuar'daki bir İzmir Gazeteciler Cemiyeti gecesinde fotoğraf çekilirken çok sevdiğim ve unutmadığım
"Dahilen rakı,
haricen tendürdiyot,
başka ne bilir ne yazarım..." sözleriyle anıyorum.
Sanata, şiire kattığı renklere bıraktığı izlere saygı ile...