Batak!

Futbolda yeni sezonun başlama vuruşuna 10 gün kaldı...

Takımlar son ısınma turlarını atıyor...

Avrupa'da da ön eleme turları başladı; iyi de bir heyecan seziyor musunuz?

Televizyonlarda bu yönde bir görüntü, gazetelerde bir haber okuyanınız oldu mu?

Güncel durumu yansıtan bir kaç haber dışında "heyecan" aşılayacak ileti yok!

Yoksa...

Gazete satacağız diye...

Geçtiğimiz lig sürecinden bugüne "asparagas transfer haberleri" ile birbirleriyle yarışan "elit" spor basınımızın da mı heyecanı kayboldu?

Ne oldu böyle?

Olan biten belli!..

Su bitiyor!..

Farkında değil misiniz?

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un, kulübün ekonomik yapısı ve yeniden yapılanmasına ilişkin açıklamasını...

O açıklamadaki "Kurtuluş savaşı vereceğiz" sözlerini okuduysanız...

Fenerbahçe özelinden, futbolumuzun tüm bileşenlerine giderek bir değerlendirme yapabilirsiniz...

Ve o zaman kulüplerimizin...

Özellikle de...

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'dan başlayarak...

Liglerimizdeki tüm takımların ekonomik anlamda nasıl bir çıkmaz içinde olduklarını görür...

Avrupa kapısının özel anlaşmalar ve verilen tahhütlerle açıldığının ayırdına varırsınız!

Durum vahimdir gerçekte!..

Böylesi bir ortamda...

Okuru daha fazla "oyalayamayacağı" ve "kandıramayacağını" anlamalı değil mi, spor gazeteciliğinin müptezelleri!..

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!..

Söze büyüklerden ve Süper Lig takımlarından başladık ama...

İzmir özelinde "yok birbirimizden farkımız" diye inleyenleri unutmayalım...

Alın size Altay...

İki sezonda büyük bir silkinişle zorlu ligleri ve ekonomik zorlukları aşarak PTT 1. Lig'e gelen siyah-beyazlılar, aynı sıkıntılarla boğuşuyor...

Geldiği lig düzeyinde bir takım oluşturabilmek için iyi transferler yapan ve sezona umut aşılayarak hazırlanan Altay, eylül ayına dek 2 milyon lirayı toparlayamazsa lig lisansını alamayacak!

Yönetimi şimdiden sıkıntı basmış durumda ve geçmiş dönem alacaklıları ile görüşerek sorunu çözmek için didiniyorlar...

Bucaspor ve Karşıyaka'nın da yok birbirlerinden farkları!..

TFF'nin, UEFA'nın talimatları doğrultusunda Finansal Fair Play'i uygulama zorunluluğu kulüpleri çok önceleri de bağlıyordu...

Ancak, duyarsız yönetimler-yöneticilerin uygulamaları gerçeği bugün gün yüzüne çıkardı...

Su bitti, delik ortaya çıktı!..

Fenerbahçe gibi bir yapının "geleceğinin ipotek edildiği"nin ve ancak "güvence verilerek alınabilecek kredilerle kapı aralanabileceği"nin açıklandığı bir futbol ortamında...

Diğer kulüplerin içinde bulundukları borç batağından sıyrılmaları...

Ekonomik sıkıntıları atlatmaları...

Dar boğazdan nasıl çıkılır?

TFF oy uğruna bu çırpınışa daha ne kadar su verecektir?..

Motorlar "stop" dediğinde...

TFF de, kulüpler de "batacak" gibi görünüyor!

Acı ama gerçek!..

Yorum Ekle