Sarsıldık!
Bir yanımız çöktü!
Canlar yitti çöken binaların altında...
Binlerce can! Sabahın kör karanlığında, çığlık çığlığa ayrıldılar sevdiklerinden...
Başka hayallerle yattıkları gecenin sabahına varamadılar!
Doluştu enkazın üstüne insanlar; makinalar vardı, gürültüyle çalışan!
Ve sesler:
"Sesimi duyan var mı? Duyuyorsan bir yere vur ya da sürtün..."
Duyanlar geç de olsa hayata döndü; duymayanlar, duyamayanlar dondu kaldı!
Enkazlara bakıp haykıranlar, ağlayanlar, sevdiklerinin hiç olmazsa cenazesini almak için bekleyenler...
Hepsi birarada...
Duygular karıştı birbirine...
Günler geçtikçe toz bulutları daha bir soluklaştırdı havayı; gökyüzünün kaybolan maviliğinin yerini gri tonlu bulutlar kapladı...
Çadır, konteyner, ısınma sorunları arttı; "var ama eksik" sesleri yükselmeye başladı!
Duvarları "Kayıp aranıyor" afişleri kapladı; sosyal medyada kayıp çocuk arayışları yoğunlaştı; tv haberleri her gün yeni sorunları dile getiren depremzedeleri konuşturuyor!
Onlar konuştukça, "git yıldızlı otellerde kal" diye bağıranları da gördük!
Depremzedeler için "dağıtın bunları" diyenleri de!
İnsanların bir konteyner için nasıl dolandırıldıklarını da öğrendik!
Yıkanacak su arayışı içinde olanları; hala çadır bulmaya çalışanları; çocuklarına ilaç bulmaya çalışanları izledikçe kahroluyoruz!
İçimiz burkuluyor...
Konuşamıyoruz!
Kelimeler uçup gidiyor, bir şeyleri anlatabilmek için yazma yetimizi yitiriyoruz kimi zaman!
X
Evet...
Böylesi büyük bir yıkıntının içinde yaşananları gördükçe, bir çok şeyden sıkılıyor, bunalıyor, "lanet olsun" diyoruz!
Görüyoruz ki, yaşadıklarından, gördüklerinden utanıyor insanlık!
Çünki o enkazın altında kalan binlerce insan değildi!
İnsanlık...
Vicdan...
Kadim değerler...
Her şey enkaz altındaydı!
Daha ne olsun?
X
Şimdi yitirdiklerimizin ardından....
Yeniden "toparlanacağız" derken; yenilenmenin kapısını aralayalım istiyoruz!
Elbette olacak; yenileneceğiz!
Ama eleştirilere, tepkilere, karşıt görüşlere kapıları kapatarak...
Spordan, demokratik hak-adalet arayışlarına sesini yükseltenlere yasaklar getirerek...
Yardıma koşan STK'ları engelleyerek...
Önerileri, istemleri göz ardı ederek hiç bir şeyi başarmak olanaklı değil!
Yeniden yapılanmanın yolu bilimi dinlemekten, çağın gereklerini uygulamaktan geçiyor!
Önce içinde bulunduğumuz zorlukları omuz omuza aşalım; insanımızı, çocukları düşünelim; eğitimi ertelemeyelim...
İnşaatı, betonu, demiri sonraya bırakalım...
Önceliğimiz insan olsun... Değerler olsun...
Yenileniriz...
Yenileneceğiz de!...