"Çiçekçi bana bir gül ver; İçine gözyaşlarımı sığdırabileyim”
Ahmet Erhan...
Futbolcu Usta Şair ..
Alacakaranlık Kuşağı'nın 78'li ozanlarından..
Benim kuşağımdan!
Fatih Terim’in, Adana Demirspor yıllarından Galatasaray öncesi takım arkadaşı...
Adıyamansporlu sağbek kaval kemiğini kırdığında,
‘Anne ben geldim, ağdaki balık
bardaktaki su kadar umarsızım
dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın..."yazmıştı!
Futbolu da "şiir gibi oynamış" Mavi-Lacivertli "Solaçık Şair".
Ve...
O gün....
Ayağı gittiğinde futbol yaşamı sonlanmıştı!..
xxx
Türkçe öğretmenliği yapmıştır..
Ankara'da ve İstanbul'da yaşamış, çok sevmiştir bu iki kenti...
Madımak kurbanı "Cerrah Ozan" Behçet Aysan ve Haydar Ergülen ile şiirlerini okumuşlardır birbirine.
Öğrencilerinin "En Güzel Yüzlü Öğretmeni” olmuştur...
Ahmet Erhan'ın "Bugün de ölmedim anne"si, Ahmet Kaya bestesinde hayat bulmuştur;
"Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum
Sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum
Bugün de ölmedim anne
Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bugün de ölmedim anne
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgar, beline dolandığında bir dalın
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bugün de ölmedim anne
Bana böylesi garip duygular
Bilmem niye gelir, nereye gider?
Döndüm işte; acı, yüreğimden beynime sızar
Bugün de ölmedim anne."
xxx
Ahmet Erhan, amansız hastalığa uzun süre kafa tuttu.
Sonra..
O da "ölüm son söz değildir belki de yorgunluk gidermektir" dedi..
Dört yıl önce..
Bir 4 Ağustos günü..
Gökteki yıldızlar arasında yerini aldı.
"Çünkü beyaz bir gemidir ölüm
xxx
Sevgiyle anıyorum Usta 'yı...
Oğlu DENİZ'E yazdığı "En Sevdiğim Şiiri" ile:
İlk Vasiyet
Oğlum DENİZ'e
Ben bütün yenilgileri yaşadım
Kalmadı sana hiçbir sey
Oğlum, biricik muradım
Bir su damlasıdir kapıyı gözler
Tükürür gibi bakıyor yüzüme dünya
Kırılmış ağacımın o tek sürgüsünü
Oğlum, biricik muradım
Benden ötelere döndür yüzünü
Uzun bir sözcükse ömrüm
Oğlum, son iki hecesin sen
Günüm geceye ilikli
Yanımda yok bir kimsem
O küçücük odada soluğun
Mavi resimler çizer havaya
Avludaki kiraz içini çeker
Elma, armut, akasya
Artık evin erkeğisin sen
Erkencisin bu konuda
Seninle büyüyecek bil ki
Uzaktaki şu baba
Geçip gidiyor günler
Boğuk bir sis altında
Elimin ucunda defter
Köpürüp duruyor boyuna
Ne yazdımsa oğlum
Bugüne kadar böyle
Sanki bir yaz günü
Savruldu akşam esintisinde
Geçip gidiyor günler
Evim uzak, yol yakin
Ölüme kedere, acıya
Cennet, cehennem, intihar…
Gecenin son otobüsü
Hoşçakal oğlum
Alnımda bir seğirme
Yüreğimde hüzün
Gecenin son otobüsü…
Şimdi soluk bir ışık
Gençliğimin kenti
Dönüş yok artık
Gecenin son otobüsü..
Götür beni uzaklara
Gecenin son otobüsü
Oğlum gelir nasılsa
Yağmurun diliyle konuştum
Uzandım taşların eliyle
Oğlum seni düşündüm
Galata'da eski bir evde
Denizin dikeninde uyudum
Uyandım ter içinde
Oğlum seni düşündüm
Geçmis zaman kipinde
Yolların arklarından baktım
Gözyaşların merceğiyle
Oğlum seni düşündüm
Hasretlerin ikliminde
Deniz...Ölümde bile…
Oğlum unutma adını
Sana boşuna konulmadı o.
Oğlum unutma adını
Göğe çizilen resimleri hatırla
Oğlum unutma adını
Dağları teğelleyen suları
Oğlum unutma adını
Kardeşliği, cesareti ve yanılgıyı
Oğlum unutma adını
Tarihe karşı yürüyen bedenleri hatırla
Oğlum unutma adını
Ve tarih olan sonra
Oğlum unutma adını
Hep ipte olacak boynun
Oğlum unutma adını
Yaralı, acılı bir yurdun
Oğlum unutma adını
Kanı, çiçeği olarak...
Deniz...Unutma adını…
