Ankara’da yaşayan
Yazar Ahmet Özer’den bu çağrı;
“Değerli yazarlar, şairler, yayıncılar; sevgili dostlarım.
Okumayı sevenler, kitaba tutkun olanlar.
Yayın sevdalıları, yaşamı kitaplarla bütünleşen değerlerimiz...
Gözümüz aydın, nur topu gibi bir evladımız daha oldu.
Bugün PTT kargoyla tek bir kitap gönderdim, 42.50TL ödedim.
Yayıncı dünyası, o dünyanın değişik sendika ve dernekleri yapacağımız bir şey yok mu?”
Bir de duvarında ödediği tutarın fişini de paylaşmış Özer.
****
Ben de 10 gün önce kitabım “Aşina Yüzler’’i Edremit’teki bir dostuma göndermiştim, PTT Kargo ile. 31.25’ten.
Yıllardır Ege’de Yaşam Gazetesi’ni yaşatmaya çalışan İzmir 68’liler Birliği Başkanı Gazeteci Yazar ve Şair Okan Yüksel Ustam da şikayetçiydi.
O da gazeteleri abonelerine PTT Kargo ile gönderiyormuş.
Peş peşe zamlardan o da dert yanıyordu.
Şair Yazar Abim
Ahmet Günbaş ile dertleşiyoruz.
Şair refleksi ile o da aynı konudan muzdarip.
“İletişim ciddi bir iştir. Özellikle kültür-sanat iletişimi!..
Bu konuda işleri çıkmaza sokanlar, zorlaştıranlar, kâr amacıyla birlikte insanın kültürel gelişmesinin önüne geçmek istiyorlar demektir.” sözleriyle konuyu derinleştirdi;
“Bence PTT'nin son iki yılda (indirimli) kargo kitap ücretine yaptığı bindirimlerin özeti, lamı cimi bu!
İki yıl öncesinde bir kitap için 5 lira olan indirimli kargo ücretinin 2023 yılı başında misliyle artırılarak 20.75 olarak belirlenmesi, bununla yetinilmeyip aynı yılın ortalarında 31.25 liraya yükseltilmesi, 2024'e girildiğinde ivedilikle 42.50 liraya taşınması yıkımın ötesinde tam bir darbedir.
Bu, doğrudan kitaplarla/dergilerle ilişkimizi kesmemizi öngören bir tutumdur.
Ve her yanıyla ilkeldir, çağ dışıdır!
Maddi açıdan da yayınevi-yazar-okur bağlamında sıkıntılı bir süreçtir.
'Süreç' diyorum, çünkü okuyup yazan kesim kültürü bir beslenme alanı olarak görür, ne pahasına olursa olsun kitapsız/dergisiz edemez.
Kaldı ki yayınevleri bir yerde kağıt yiyip mürekkep içerek, yığınla matbaa giderinin yanında algısı vergisi, KDV'si ile boğuşan kuruluşlardır.
Gönderi ücretlerinin pahalılığı kuşkusuz onları da yakından ilgilendirir.
Görüldüğü yayın dünyasını ilgilendiren yığınla sorun var. Ancak onca sorunun yanında kargo ücretlerine sorumsuzca yapılan zamların haddi hesabı yok! Kitaba/dergiye sıradan bir meta muamelesi yapan bu zihniyetin sahipleri, öncelikle çocukların geleceğine gölge düşürüyor demektir.
Ne yazık ki yeterli tepkiden de yoksunuz. Bugüne kadar duyulan tek tük sızlanmalar dışında sorunun, yazar ve yayın kuruluşları tarafından TBMM'ye, İktidar ve muhalefet parti yönetimleriyle, yazılı ve görsel medyaya taşındığı pek görülmedi!
Ancak bu böyle sürüp gidemez, gitmemeli!..
Ya kültür-sanat ilişkilerinden fedakarlık ederek insanileşme sürecimize son noktayı koyacağız ya da her şeye karşın direnmeye devam edeceğiz!”
****
Okumak dünyamızı genişletir, cehaleti daraltır.
Okumak, merak etmek;
ön yargılara dogmalara karşı durmaktır.
Zekayı, belleğimizi keskinleştirir okumak.
Bugünlerde Elif Şafak hakkındaki intihal davasını kazandığı haberleriyle gündemde olan Mine G. Kırıkkanat’ın da dediği gibi; “Kitap okumak, aptallığa karşı en etkili silahı ‘bilgiyi’ verir.”
Bambaşka bir dünyaya geçeriz okuduğumuzda.
Emile Zola sözüyle;
“Yalan ve adaletsizlik, kılıçla değil kitapla yenilir.”
****
Yeni Türkiye’de her şey dip.
Hak hukuk, insan hakları, fikir ve ifade özgürlüğü, laiklik!
Cumhuriyet değer ve kazanımlarına saldırılar. Adliye koridorlarında şeriat sloganları.
Okullarda imamlar.
Ülkem tam bir Ortaçağ karanlığında.
(Bknz. Ataol Behramoğlu’nun Cumhuriyet’teki son yazısı. Okumanızı öneririm.)
Düşüşler içinde tek yükselen cehalet, bilgisizlik!
Okuma alışkanlığımız -zaten- yok!
Az okuyoruz, daha az düşünüyoruz.
“Aynı şeyleri düşünen, aynı sözcüklerle konuşan bir toplumun bireyleri olma tehlikesi gittikçe bizi sarıyor.
Demek ki, popüler kültürle daha başka deyimle kitle kültürüyle yetiniyoruz.”
Bu ortamda hiç olmazsa sayıları gittikçe azalan kitap sevdalılarının, okumayı sevenlerin “İndirimle bindirim arası PTT Kargo zamları” konusundaki(Tanım; Ahmet Günbaş patentlidir)
yakınmalarına ses verecekler için bu yazı.
PTT bir kamu kuruluşu.
Elbette toplumun çıkarlarını öncelemesi gerekir.
Bu zamları da kültür yaşamımızı derinden etkiliyor.
Bir anlamda da sansür!..
PTT Kargo da mı kitap düşmanı?