Şiddet günümüz Dünyasında karşılaştığımız sorunların en önde gelenlerinden birini oluşturuyor. Bize, sevdiklerimize, yakınlarımıza zarar verebiliyor .Her gün Televizyonlarda akşam haberlerinde,İnternet haber sitelerinde,Basılı medyada Şiddet kaynaklı haberlere o kadar alıştık ki... Maalesef Şiddet durmak bilmiyor. Adeta bir salgın hastalık gibi bulaştıkça bulaşıyor; çoğaldıkça çoğalıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “Fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” durumu olarak tanımlanır.En basit haliyle sert, katı davranış, kaba kuvvet kullanımı anlamına geliyor.
Uygulanan Şiddet tipine göre ise Fiziksel Şiddet ,Cinsel Şiddet,Duygusal-Sözlü (Psikolojik Şiddet),Ekonomik Şiddet gibi türleri mevcuttur. Maruz kalanlara göre Şiddet ise Kadına yönelik Şiddet, Çocuğa yönelik Şiddet, Gençlere karşı Şiddet,Yaşlıya yönelik Şiddet,Akranlar arası Şiddet(Akran zorbalığı),Kardeşler arası Şiddet,Yakın partner Şiddeti,Flört Şiddeti,Engelliye yönelik Şiddet ,Mülteci Şiddeti,Sağlık çalışanlarına yönelik Şiddet,LGBT Şiddeti,Kişinin kendine yönelik Şiddeti,Canlılara Şiddet,Doğaya Şiddet olarak tanımlanabilir.
Özellikle bugünlerde çok duyduğumuz Kadına yönelik Şiddet için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan Kadına Yönelik Şiddetin Nedenlerini Araştırma Komisyonuna bu yıl sunum yapan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü yöneticilerinin verileri, Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün yaşamının bir döneminde şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.Bu kapsamda her 10 Kadından 4'ü Duygusal Şiddet ve İstismara maruz kalıyor.Ayrıca yine yaklaşık her 10 Kadından 4'ü de Fiziksel Şiddet Mağduru.Cinsel şiddetin en az dile getirilen Şiddet biçimi olması nedeniyle bunun oranının da yüzde 12-15 düzeyinde olduğuna dikkat çekiliyor.15-24 yaş grubundaki Kadınların yüzde 24'ü yaşamlarının bir döneminde Şiddet mağduru olurken, Genç Kadınların Şiddete maruz kaldıklarını ve bunun yakın dönemde olmasının daha ön planda olduğunu göstermesi açısından yani Genç Kadınların Şiddet riski altında olduğunu göstermesi anlamında önemli bir sonuç olarak değerlendirildi.İlkokul, ortaokul, lise mezunları arasında şiddete uğrama oranı yüzde 10-14 arasında değişirken, Lisans ve Yüksek Lisans mezunu Kadınların da yüzde 7'si Şiddet Mağduru oldu.Bu Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün yaptığı çalışma Türkiye'de şimdiye değin yapılan en ciddi ve önemli çalışma...
Aile içi Şiddet; aile üyelerinden birinin diğerini duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz bırakması, sosyal olarak izole etmesi ve maddi açıdan kontrol etmesi ya da yoksun bırakması gibi davranışları içerir.Toplumda en sık görülen Şiddet şekli olarak görülüyor. Şiddete son vermenin en etkili çözümü ise toplumda hak arama bilincini yaygınlaştırmaktır.Bu bilincin artması elbette Şiddete tamamen son vermez ama önmeli ölçüde azaltır.
Sevgili okurlarım siz siz olun ister ailenizden bir fert;ister bir arkadaşınız;ister bir komşunuz;ister iş arkadaşınız ;ister sokakta,trafikte hiç tanımadığınız bir yabancı şahsa olsun ''Öfke Kontrolünüzü'' kaybedeceğinizi anladığınızda derin bir nefes alın ve içinizden 10'a kadar sayın. Nefesinize odaklanın. Kendinize sizi sakinleştiren şeyler söyleyin. İmkanınız varsa ortamdan uzaklaşın ve sakinleşene kadar bekleyin.
Hepinize ''Şiddet'' ten uzak Sağlıklı,Huzurlu günler diliyorum...