Bugünlerde bir hüzün var yüreğimin bir yerlerinde bulup çıkaramadığım.
Başlıbaşına bir hüzün...
Ne var ki "Hüzün ki en çok yakışandır bize/ Belki de en çok anladığımız" Hilmi Yavuz'un dizelerindeki gibi, daha bir öfke ve hınç birikimi doğurmaktan öte gitmiyor...
Prof. Dr. Muammer Aksoy...
Bu Pazar'ımın hüzün kaynağı!
Dinci faşist çetelerce
31 yıl önce bugün alçakça katledilmişti. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yılmaz savaşçısıydı Muammer Hoca.
Aydınlanmanın,
Mustafa Kemâl Atatürk devrimlerinin neferiydi o!
Cumhuriyet'e ve yürekten bağlıydı.
Türk Hukuk Kurumu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Ankara Barosu'nda ve TBMM'de görev üstlendiği dönemlerde asla taviz vermedi demokrasi değerlerinden.
****
Muammer Aksoy, Cumhuriyet'teki yazılarında, verdiği konferanslarda Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyenleri anlatırdı.
"Atatürk'ün kazandırdığı değerleri tehlikeye sokacak bir gelişme vardır. Laiklik esası tehlikededir." derdi hep.
Cumhuriyetle, demokrasiyle, düşünce ve ifade özgürlüğüyle sorunu olanları teşhir ederdi.
Bu nedenle yobaz gerici güçlerin hedefiydi!
Arşivimde sakladığım bir yazısında şunları ifade etmişti Muammer Hoca;
"Uygarlıktan yana olanlar, gerilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye'nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez, dahası ortaçağ karanlığına gömülmesi önlenemez...”
****
Muammer Aksoy Hoca namuslu kavgası, onur kavgası, düşünce kavgası ile bizlere, genç kuşaklara önderdi.
Yolu, yolumuzdur.