Garip’’ şiirinin kurucularından Melih Cevdet Anday’a göre;
‘’Eskilerin tasannu dedikleri şeyden kurtulmalıdır.
Düz söze getirebilmek, şiiri orada aramaktır.’’
Melih Cevdet, ‘’kadim dostları’’ Orhan Veli ve Oktay Rıfat ile bu düşüncelerini gerçeğe dönüştürecek,
şiirimize soluk aldırmanın ötesinde bir hayat kazandırmıştır.
xxxx
Savaş ve ölüm karşıtı Anday;
yokluklar, yoksulluklar, yalanlar, dolanlar karşısında şiirleriyle bir başkaldırının da önderidir.
Şiire felsefeyi sokandır.
UNESCO'nun "Courrier" dergisi 1971'de onu Cervantes, Dante, Tolstoy düzeyinde bir ''yazın insanı'' olarak tanıtmıştır.
Şiirlerinde lirizmin ve coşkunun doruğuna tırmanır.
Şiiri, şiir eden bir tohum ögeleri yerli yerinde kullanır Anday.
Dışta ölçü, uyak, sesler, deyiş; içte duygular,düşünceler, görüntüler, karşıtlıklar yani şiirişiir eden tüm ögeler Anday’ın ustalık düzeyinin göstergeleridir.
Ona göre;
"Bir duyguyu duymak değildir önemli olan, onu belli etmeye karar verip vermemektir."
xxxx
Toplumsal sorumluluğunun bilincinde olan şairimiz Anday da,
yaşadığı dönemde dünyayı saran ölüm fırtınaları karşısında
durmasını bilmiştir.
Julius ve Ethel Rosenberg, 19 Haziran 1953'te, New York'ta, casusluk nedeni ile idam edilen ilk ABD yurttaşları oldular.
Suçlu olup olmadıkları uzun süre süre tartışıldı.
Bugün idamları McCarhty döneminin baskıcı havasına yorulmaktadır.
Şairimiz Melih Cevdet Anday, "Anı" isimli şiirini Rosenberg'lere ithafen yazmıştır:
"Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Nerdeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Butun sevdiklerimin adları gibi
Adiniz geliyor aklıma
Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken o dalgınlık bundan
Tel orgunun deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Cağımıza yakışan vakur, sade
Davranışınız geliyor aklıma
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma
xxxx
Anday’ın şiirleri yazdığı gibi sanatın, insanların çok yönlü maddi, ilişkilerinden, geçinme biçiminden ve yaşadıklarıdönemin kaçılmaz ‘’tazyikinden’’ ileri geldiği
yolundaki düşüncelerini doğrular gibidir.
Söz uçsa da şiir kalır geriye.
Bir 28 Kasım'da sessizce aramızdan ayrıldı Anday.
Ama o unutulmaz inci dizeleriyle hep yüreğimizde!..
TELGRAFHANE
Uyuyamayacaksın
Memleketin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın.
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin.
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali...