Yiğit lakabıyla anılır” derler…
Ona da “İngiliz” derlerdi… Futbolunun benzerliğinden takılmıştı bu lakap Göztepeli Nevzat’a.
Futbolun beşiği İngiltere’nin Dünya’yı beşik gibi salladığı yıllardı. Gürsel’iyle, Hüseyin’iyle, Çağlayan’ıyla, Fevzi’siyle,
Halil'iyle, Ali İhsan’ıyla, Ertan’ıyla, Nihat’ıyla, Mehmet’leriyle ve de Adnan Süvari ile Göztepe’nin futbolda “Anadolu ihtilali” yarattığı, Avrupa kıtalarında yarı final kulvarında yer aldığı yıllardı o yıllar.
68 kuşağı gibi 68 Göztepe’si vardı sahalarda.
Ve işte bu Göztepe’nin bir Nevzat’ı vardı “İngiliz” lakabı takılan.
Yaşamın her alanında olduğu gibi spor alanında da Kahramanlar geniş tabanında bir sporcu kaynağıydı. Çağın koşullarına göre spor yapmaya çalışırdık. Kimimiz spor kimimiz basketbol oynardı.
Kimimiz ringlerde, kimimiz minderlerde ter dökerdik. Ama ortak bir yanımız vardı. “Kahramanlar çeşmesi”nden kana kana su içmek. Yeryüzünde emperyalizme karşı ilk “ulusal Kurtuluş Savaşı”nı kazanan Türkiye’nin insanlarını adsız kahramanlarının unutmamak için ‘Kahramanlar Çeşmesi’ ni küçük ve sade ama soylu bir anıt gibi dikmişlerdi.
Yıl “1958” Kahramanların kulübü Çayırlı Bahçe’de futbol takımının formasını kuşandığında henüz 16 yaşındadır Nevzat Güzelırmak. Aradan bir yıl geçmeden Göztepe’ye alınır. Ve Göztepe’nin Nevzat Güzelırmak ile Nevzat Güzelırmak’ın Göztepe’yle yıllar boyu söylenecek bir futbol türküsü öyküsü başlar. 1968 yılına dek tam kırk kez ulusal formayı kuşanır Nevzat Güzelırmak. 1959 yılında genç takım ile ulusal formayı kuşanmaya başlayan Nevzat, amatör, ümit, ordu ve derken A takımlarda ününü perçinlemeye başlar. Takım arkadaşları kaleci Ali ve “Buldozer Fevzi” ile 1965 yılından itibaren milli takımın değişmez Göztepelilerindendir “O”.
Nevzat, Ali, Fevzi, ve Mehmet ile İzmir’den Altay’dan yetişen Galatasaraylı Ayhan Elmastaşoğlu, Göztepe’den yetişen Talat Özkarslı ile 1965 yılında ünlü SSCB ulusal takımını Moskova’da 2-0 yenen takımda yer alarak İzmir futbol bahçesinin gülleri olurlar.
1967-1968 futbol dönemi Türkiye kupası şampiyonu olan Nevzat’lı Göztepe, Avrupa kupalarının en gözde takımları arasında yer almaya başlar, sevda türkülerinin zafer destanlarına dönüştürerek.
“Hani benim İngilizim nerde?”
Göztepe, Türkiye adına futbol alanlarında Avrupa’ya kafa tutarken sekiz ay süren bir rahatsızlık geçirir Nevzat.
Sadece Göztepe, İzmir, Türkiye değil, Avrupa bile şu hazin sonun yanıtını aramaya başlar.
“Hani benim İngiliz’im nerde?”
Dirençlidir Nevzat, inançlıdır Nevzat, daha kramponlarını çıkarıp duvara asacak yaşta değildir Nevzat. Yener rahatsızlığını, kendi için, Göztepe için, İzmir için, Türkiye için yener. Ve bir gün Göztepe forması ile ilk antrenmanına çıkar Nevzat.
Bilen bilir ya, ben bilmeyenler için söyleyeyim.
Hava Harp Okulu o dönemler Güzelyalı’dadır. Mavi göklerin delikanlıları da bir hayli Göztepelidir. Gaziemir’den Cumaovası’ndan pervaneli uçaklarda ilk eğitim uçuşlarını yapan Harbiyeliler, daha sonra Çiğli’de T37 ve T38 jetleriyle üst düzey uçuşlara geçerler… İşte o gün…
İşte Nevzat’ın rahatsızlığını yenip ilk antrenmanına çıktığı gün…
İşte İzmir’in Türkiye’nin gazetecilerinin, foto muhabirlerinin, Güzelyalıların, Göztepelilerin, Altınorduluların, İzmirsporluların, Altaylıların, Karşıyakalıların, forma rengi gözetmeksizin İngiliz Nevzat'ı sevenlerin toplandığı o gün birden T38 jetleri gözükür göklerde… Eğitim uçuşlarını Çiğli'de yapması gereken “Gökyüzü Harbiyelileri” Göztepe’nin ulusal takımın, hasılı futbol alanlarının bu güzel insanı için Güzelyalı semalarında uçma izni almışlardır. Komutanlarından.
Gökyüzü birden sarıya, kırmızıya, sarı kırmızıya boyanır.
“Gökyüzü kahramanları”, Kahramanlarlı Nevzat Güzelırmak’a “Hoşgeldin” uçuşları yapmaktadır.
Gökyüzü, gökyüzü olalı futbol alanlarında böyle sevgi gösterisi görmemiştir.
****
Bombacı Halil'den(Kiraz) sonra
İngiliz Nevzat'ı da kaybettik.
Ağladığımız görülmüştür...
Işıklarda uyusun..