Hasan Elidemir...

İnsanoğlu...

Doğup büyüyor, gelişiyor ve aydınlanma çağına adım adıyor!

İlk gençliği dediğimiz ergenlik süreci belli heyecanlarla, eğitimle, koşuşturmakla geçip gidiyor...

Ve yaşamınızın belirleyicisi olacak süreci orada yakalıyorsunuz...

Şanslı ve becerili olanlar var; olmayanlar da!

Yaşamın belli evrelerinde gelen şans ve becerilerinizle yürüyorsunuz...

Aydınlanmanın ışığında ufka yolculuğunuzda size yoldaşlık edenler...

Sizin becerilerinize katkıda bulunup "yürü çocuk" diyenler...

Ve her şeyden önemlisi aile desteği ile yürüyen bir yaşam yolculuğu...

O aile ki, çocuğun spora, futbola olan tutkusuyla bütünleşip, eğitimini de aksatmadan yürümesini sağlayan, destekleyen...

Gelişirken arkasında duran, kulüp tutkusunu es geçmeyen bir aile...

Çünki babadan İzmirspor yazılıdır yüreklerinde...

İzmirspor'un Cavit Ölçer başkanlığı sürecinde oluşmuş "Kolej Takımı" içinde önemli bir isimdi Hasan...

Altyapısıyla Türkiye'ye örnek bir model oluşturulan; tesisleriyle başka da örneği bulunmayan bu takımdan çıkan her değer üst liglerin aranılan, istenen futbolcuları oldular ve gittiler de...

Ya Hasan?

İzmirspor'un 3. Lige düştüğü süreçte takımını sözleşmesi bitmesine karşın bırakmadı! Yasal hakkın kaybına yol açmadan imzayı basıp kulüpte kaldı ve 25 milyon lira gibi o günün koşullarında yüksek bir bedelle Antalyaspor'a imza atıp, takımına para kazandırdı...

Çünkü o babası Mustafa Elidemir gibi İzmirspor'luydu...

Gitti ve yaşadığı şanssızlıklar, sakatlıklar nedeniyle başarılı olamayınca yine takımına döndü...

Futbol yaşamı ağlarını İzmirspor'da örmüştü...

Üzüldü...

Sıkıldı...

Belki kuytu köşelerde sessizce ağladı!

Göz yaşlarını gizledi!

Duygusallığının ağırlığında ezildiği süreçleri nasıl gizlediğini hiç kimseler anlayamadı!

Ailesel sırlarını anlayanlara açık tutup, kendi içinde gizil kıldı!

Çok sevdiğini bildiğim oğlu ve annesi ile yaşadıkları hep onundu ve orda kaldı! Öyle olması gerekiyordu çünkü!...

Anlayacağınız o güzel insanlığını ve yüreğinin ferahlığını kimsenin bozmasını istemedi!

Ve işini, kendisini, yaşamayı, arkadaşlarını, dostlarını seven bir insan...