MENÜ
İzmir 22°
Gündem Çeşme
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Duayen
Ozan Zeybek
YAZARLAR
19 Eylül 2020 Cumartesi

Duayen

Sonuçta kolay bir galibiyet gibi görünse de, tarihsel açıdan malzemesi bol bir maçtı. Avrupa'da deplasmanda yedi buçuk yıldır kazanamayan Galatasaray, Avrupa'da yüzüncü galibiyetini aldı üstelik. Fatih Terim de kariyerinde beş yüzüncü maçına çıktı. Oyuna müthiş başlayan temsilcimiz ilk yirmi dakikada gövde gösterisini yaptı. Dinamik, arzulu ve herkesin görevini net uyguladığı bu dakikalarda da zaten golü buldu. Alandan, adam markajına geçişler de kusursuz oldu. Ara ara Babel ve Belhanda'nın bile; 'bile' diyorum, çünkü bu oyuncuların geri gelip defansa yardım etmelerine pek alışık değiliz.

***

Ama ilk yirmi dakikada bu yardımlaşmaları ve birlikte hareket etmeleri izledik. Golden sonra, otuzuncu dakikaya kadar her şey rölantideydi iki takım adına. Fakat otuzuncu dakikadan sonra, kendine güveni gelen ve risk alan bir Bakü takımı çıktı ortaya. Gole dönebilecek bir kaç önemli atak, bize 'acaba mı?' dedirtti. Luyindama ile Fatih Öztürk henüz yeni beraber oynuyorlar ve bu durum da iki kez hata olarak karşımıza çıktı. Kısacası, devre arasına gol yemeden gittiğimiz için şanslıydık. Lakin ikinci yarı başı hemen rakibin golü geldi. Karşındaki kim olursa olsun, Avrupa Kupası maçı ve üstelik deplasmandasın. Bir an için 'iş zora mı giriyor' derken, Galatasaray'ın golü bulması izleyenleri bir nebze rahatlattı.

***

Başta izlediğimiz o ilk yirmi dakikalık müthiş tempo hem unutulmuş hem kaybolmuştu. İkinci golden sonra, tecrübenin ve kalitenin ortaya çıkıp hakimiyeti bırakmaması gerekiyordu. Zaman zaman oyunu soğutup, topa sahip olduk. Yerinde ve zamanında oyuncu değişikleri de rakibin gardını iyice düşürdü. Ülke puanı ve prestiji için çok değerli bir galibiyet oldu. Antep ve Neftçi maçlarından sonra net şunu diyebilirim. Çok iyi bir 'altı numara' her şeyi daha da iyi yapabilir. Hem skor hem işleyiş değişir. Taylan ve Ömer'in özverilerini zaten hepimiz görüyoruz. Galatasaray'da oynuyorsan sadece fiziksel güç yeterli değildir. Bu saatten sonra teknik açıdan gelişmek zordur ama oyun içinde düşünme tarzlarını değiştirebilirler. Emre Kılınç'tan çok ümitliyim.

***

Daha çok çalışmalı. Söz sahibi olabilmek için, üstüne koymalı. Uzun maratonda Belhanda benim için risk, Babel külfet gibi geliyor. Kaleci Fatih'in yerinde olsam, yirmi dört saat tesislerden çıkmam ve planlı çalışırım. Şimdilik eğreti görünüyor. Genel olarak;siklet farkından dolayı bu iki maçı kaale almıyorum. Bu takımı pazar günü Başakşehir karşısında izlemek istiyorum. Maçtan önce Azeri tv kanallarına göz attım. Hemen hemen hepsi Fatih Terim'i gösteriyordu. İçimden, bir dünya markasına sahibiz diye düşündüm. Maç içinde de tüm stada hükmettiğini gördüm. Bizim yorumcularımız ise bu maç özelinde, Scott Piri'den bahsediyorlar. Piri, kendine has özel ve başarılı biri olabilir ama Terim'den bir tane var. Bir iki ay çalışmayla işi değiştirebiliyorsa, hepimiz birer 'Piri' alalım. Bakü'nün finalini duayen yine kendi tarzıyla yaptı. 'İyi ki hayatımda Galatasaray var' dedi ve noktayı koydu..

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gündem Çeşme