Türk futbolu saldırıya uğradı!
Türkiye Futbol Federasyonu(TFF)'nun Riva'daki merkezi, yönetim kurulu çalışma halindeyken kurşun yağmuruna tutuldu! Başkan yerinde değildi ama anlatıma göre yönetici Hamit Altıntop'un başını sıyırıp geçti kurşun! Ölümden döndü!
TFF ayağa kalktı!..
Olay şiddetle kınandı; futbolun yönetim merkezine kadar uzanan saldırının faillerinin bir an önce belirlenip yakalanması; olayın önünde-arkasında kim ya da kimler var? Hangi nedenlerle böyle bir saldırı gerçekleştirildiğinin er geç ortaya çıkarılması istendi...
Tepkiler dinmek bilmedi!
İçişleri Bakanlığı kısa süre sonra açıklama yaptı:
"Saldırıyla ilgili 2 kişi yakalandı. Alkollüler..."
Buradaki ayrıntı, "alkollü" olmaları(!)...
X
E tabi kişiler hakkında soruşturmalar yapıldı...
Derine inildi... Gidildi, gidildi...
Ve sonuca varıldı ki...
"Tabancayı kontrol ederken boşa sıkmıştım. Oranın federasyon binası olduğunu bilmiyordum" diye ifade veren kişi, "denetimli" olarak salıverildi!
X
Oysa o saatte TFF bir açıklama daha yapıp sert bir dille kınıyordu saldırıyı. "Saldırganlar amacına ulaşamayacak" diyorlardı...
Olaya dikkat çekmek ve "farkındalık" yaratmak için tüm lig maçlarının "1 dakika geç başlaması" kararı alınmıştı...
"Farkındalık" kararı uygulandı da!
Ve bu farkındalığı belki TV ekranlarından saldırganlar da izleyip hissetmişlerdir!
X
E Türk futbolundaki gelişmeler bir saldırı ile bitmiyor ki!
"Farkındalık" haftasında, bu kez Ankaragücü-Beşiktaş maçının bitiminde bir "holigan" tip "uçan tekme" ile dalıyor futbolculara!
Buyrun bakalım!
Daha "kurşun sıkma" olayının sıcaklığı dururken...
Bir tartışma daha! Kulüpler, kişiler, futbolcular birbirini suçluyor; tv yorumcuları olayı farklı farklı yöne-yönlere çekiyor; saldırı olayı merkezinden uzaklaştırılmak için ne gerekirse yapılıyor!
Yani biri o saldırganı kışkırttı ve eylem gerçekleşti! Yoksa yapmayacaktı!
Masum çocuk!
Daha neler!
X
Bakınız...
Tarihin tozlu raflarından Türk futbolunda yaşanan olaylar geçmişini indirdiğinizde çok derin izler taşıyanlarla karşılaşırsınız...
Bu ülkede kulüp başkanı hakemleri soyunma odasında rehin tuttu...
Derbi maçlarında tribünden atılan cisimlerle yan hakemlerin kafası patladı...
Sahaya seyirci girdi...
Yeşil sahalar atılan yabancı cisimlerle futbolu oynanmaz hale getirdi; hakem eliyle temizlenip, temizlettirilip maçlar oynandı...
Hakemler tehdit edildi; istenmeyen adam ilan edildi...
Bir hakem tribün olayları nedeniyle maç iptal etti, "düdüğünü asmak" zorunda kaldı...
Bir şey çıkmadı sonunda!
X
Daha da büyüğü...
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüs kurşunlandı...
Takım tümüyle ölümden döndü!
Yıllar geçti, hala "tık" yok!
Dosya "faili meçhuller" arasına girdi!
İyi mi?
X
Her olayın ardından tepkiler, kınama mesajları iyi de...
Sonuç nedir?
Sahalardaki "holiganlığı" önleyebiliyor musunuz?
Covid nedeniyle iptal edilen konuk takım izleyicisinin önü açıldı... Neler olacak?
Bir hakem arkadaş anımsattı...
Geçen yılın ve bu yılın ilk 4 maçı sonunda PFCK'ya sevk edilen kulüp sayısına; olumsuz seyirci olayları nedeniyle verilen cezalara bir göz atınız. TFF sitesinde hepsi var!
Bu ülkede "6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" var... Daha ne olsun!
Hangi olaylarda uygulanıyor?
X
"Böyle gelmiş, böyle gider" olsun istemiyor insanlar...
Neler olduğunu da görüyorlar!..