Gappi, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile ülkemizde basın özgürlüğü güvence altına alınmış durumda.
3 Dünya Basın Özgürlüğü Günü dünyada kutlanıyor ancak biz ülkemizde bugünü yaşadığımız gerçekler nedeniyle kutlayamıyoruz. Maalesef ülkemizde ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin kaygılar artıyor, doğru habercilik yerine yandaş habercilik beklentisi dört yanımızı sarıyor. Basınımız, demokratik her yönetimde olduğu gibi yasama, yürütme ve yargıdan sonra kendisinden beklenen ‘dördüncü kuvvet’ görevini yapamıyor, engellemelerle karşılaşıyor.
Geçtiğimiz yıl da yine zor tablo değişmedi. Her yıl yayınlanan İnsani Özgürlük Endeksine göre Türkiye 165 ülke arasında 139’uncu sırada yer aldı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yayınladığı rapora göre 180 ülke arasında 149’ncuyuz. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın gerçekleştirdiği çalışmada ise tüm rakamlar yüzümüze çarpıyor. Sadece 1 yılda;
Basının üzerindeki baskıların kalktığı, gazetecilerin haberlerini, köşe yazılarını özgür bir ortamda yazdığı, medyadan bağımsız araştırma, inceleme analiz ve röportajların beklendiği, meslektaşlarımızın emeklerinin karşılığını alabildiği bir Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
Tüm bu olumsuz örneklere, baskı ve sindirme çabalarına rağmen gerçekleri halka ulaştırabilmek için gece-gündüz, yağmur-çamur demeden, tüm tehdit ve engellemelere rağmen haber uğruna canını ortaya koyan meslektaşlarımız umut kaynağımız. Gazeteciler bunu yazarsam başıma bir şey gelir mi, sabaha karşı gözaltına alınır mıyım endişesi yaşıyor. Ama tüm bu baskı ve hukuksuzluklara karşın gerçek gazeteciler vatandaşın haber alma hakkını savunmaya devam edecektir.