Özge Yıldırım – Seza Nur Demirparmak
Türkiye’de yüzde 25-55 aralığında görülen hipertansiyon, önlem alınmadığında ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. 17 Mayıs Hipertansiyon Farkındalık Günü’nde önemli açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, " Bugün yapacağınız ilk iş sofradan tuzlukları kaldırmak olsun" dedi.
Tuz tüketiminin hipertansiyonu tetiklediğini belirten Prof. Dr. Yağdı, “Çoğu insan yemeğin tadına bakmadan bile önce tuz ekliyor. 17 Mayıs’ta yapacağımız ilk şey sofralardan tuzlukları kaldırmak olsun” diye konuştu.
Birçok insanın hipertansiyon hastası olduğundan habersiz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yağdı, hipertansiyonun gizli bir şekilde ortaya çıkabileceğini belirterek, “Kontrolsüz hipertansiyon dediğimiz bir tanım var. Hiç semptom oluşturmadan gizli bir şekilde de ortaya çıkabiliyor. Hipertansiyon fiziki ölçümlerde tespit edilebilir. Hasta baş ağrısı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, göğüste sıkışma yaşıyorsa hipertansiyon olabilir’’ diye konuştu.
“Stresten uzak ve sakin yaşamaya çalışın”
Prof. Dr. Tahir Yağdı, kalp hastalığı, kronik böbrek hastalığı, yaşa bağlı tansiyon, hormonsal etkiler, yaşam tarzı, aşırı tuzlu ve yağlı beslenme, sürekli stres ve ağır efor sarf etmenin tansiyonu yükselttiğini söyledi. Hipertansiyonun önüne geçebilmek için tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Yağdı, “Tuzu kısıtlamak, obeziteden kaçınmak ve ağır egzersizler yerine yüzme, bisiklet, koşma gibi yavaş tempoda egzersizlerle vücuttaki kan basıncını belli düzeyde tutmak mümkün. Tedaviye başlamak için en büyük adım, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve yaşam tarzını değiştirmek. Ama benim için en önemlisi stresten uzak ve sakin yaşayabilmek. Bir şeylerin peşinden koşturmak insanı strese sokar” diye konuştu.
Prof. Dr. Tahir Yağdı, önlem alınmadığı zaman yükselen tansiyonun; ani damar yırtılmaları, ani görme kayıpları, ani felç ve ani kalp krizine yol açabileceğinin altını çizdi.
Sayfa başına git