İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi ile Gazeteciler Cemiyeti’nin ortaklaşa yürüttükleri proje, mültecilerin Türk medyasında temsil edilme yöntemleri ile ilgili farkındalık yaratmak ve yapıcı mesajları yaymak suretiyle mülteciler hakkında eksik bilgilendirme ve yanlış sunumları azaltma amacı taşıyan toplantının ikinci ve son gününde, ilk sunum TOBB Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Yavçan tarafından yapıldı.
Doç Dr. Yavçan, "Medya koşullanmasının sonuçlarının içerik analizi ile gösterimi" adlı sunumunda, mültecilerle ilgili yazılan haberlerde, pozitif ve negatif haberlerin etkisi, hak temelli haberler hakkında açıklamalarda bulundu.
Muhtaç durumdaki 1,5 milyon mülteciye 120 lira aylık yardım
Günün ikinci sunumu ise, İletişim Müdürü Didem Akan tarafından gerçekleştirilirken, "Dünya Gıda Programı Sosyal Uyum Yardımı ve Basın" başlıklı sunumda, yabancılara yönelik Sosyal Uyum Yardımı hakkında geniş bilgi verildi. Sosyal Uyum Yardımı ile, Türkiye'de yaşayan en muhtaç durumdaki yaklaşık 1,5 milyon mülteciye, hanedeki her birey için 120 lira yüklenmiş banka kartı aracılığıyla aylık yardım sağlandığını anlatan Didem Akan, Aralık 2016 yılında başlatılan programla, Avrupa Birliği'nin 1 milyar Euro'luk katkısı ile 2019 yılının başına kadar fonlandırıldığını söyledi.
Mülteci ve göçmen arasındaki farklılık
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır da yaptığı sunumda, "Mülteci tanımı, mülteci hakları ve hak temelli yaklaşım" hakkında açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, medyada mültecilerle ilgili haberlerde nefret söyleminin hızla yayıldığına dikkat çeken Çorabatır, bilgi eksikliği nedeniyle, "mülteci, sığınmacı, göçmen, kaçak göçmen" gibi kavramların birbirine karıştığını söyledi. Çorabatır, mültecilerle ilgili uluslararası koruma sisteminin olduğunu belirterek, göçmenlerle ilgili olarak böyle bir sistemin olmadığını anlattı. 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne Türkiye'nin de taraf olduğunu ifade eden Çorabatır, sözleşmedeki mülteci tanımı ve mültecilerin hakları hakkında bilgi verdi. Çorabatır, 1967 New York Sözleşmesi ile mülteci tanımının kapsamının genişletildiğini de söyledi. Metin Çorabatır, Türkiye'deki sayısı 4 milyonu bulan sığınmacılarla ilgili olarak da 2014 yılında Geçici Koruma Yönetmeliği çıkarıldığını belirtti.
Göçün güvenlik boyutu
"Mülteci destek süreçlerinde sivil toplum ve gençliğin rolü" başlıklı bir sunum yapan Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Gökay Özerim, göçün güvenlik boyutuna da dikkat çekerek, göçün insani bir konu olmasının yanı sıra ülke güvenliğini etkileyebilecek bir konu da olduğunu söyledi. Özerim sunumunda, siyasi aktörlerin, "Ulusal güvenlik, ekonomik güvenlik, kültürel güvenlik ve iç güvenlik" konularında göçü tehdit olarak gördüklerini belirterek, geniş açıklamalarda bulundu.
Mültecilerin hukuki hakları hakkında bilgi verildi
Toplantının konuşmacılarından Mülteci-Der Başkanı Avukat İrem Geçmez de "Mülteci hukukunda sınır dışı uygulamaları ve medyanın etkisi" başlıklı bir sunum yaptı. İlticanın temel bir insan hakkı olduğunu söyleyen Geçmez, mültecilerin hukuki hakları, sınır dışı kararı durumunda itiraz, sınır dışı kararı alınamayacak durumlar ve 676. sayılı KHK'ya göre hukuki itiraz durumunda dahi her aşamada sınır dışı edilebilecek durumlar hakkında bilgi verdi. Mültecilerin sayısının artması ile haber sayısının da arttığına dikkat çeken Avukat İrem Geçmez, mültecilerin toplumda nasıl algılandığının medyanın kullandığı dille ilgili olduğunu da söyledi.
2013'de dernek kurdular
Toplantının son sunumunu, İzmir'de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Mohammad Saleh Ali yaptı. "İzmir'deki mültecilerle ilgili güncel durum" başlıklı bir sunum yapan Mohammad Saleh Ali, Suriyeli mülteciler hakkında yapılan olumsuz haberlerin etkisini düzeltmenin uzun zaman aldığını anlattı. Türkiye'de yaşayan mültecilerden yüzde 90'ının Suriyeli'lerden oluştuğunu vurgulayan Dernek Başkanı Ali, 2013 yılında kurdukları dernek ile mültecilere yardım ve dayanışma sağlamaya çalıştıklarını belirterek, STK'lar ve iş insanları ile mültecilere yardım için iletişime geçtiklerini anlattı. Mohammad Salih Ali, basın yolu ile de mültecilerin sesi olmaya çalıştıklarını söyledi.